| Biraz saygı göster. O, önemli bir sanatçıydı. | Open Subtitles | عليك أن تظهر بعض الإحترام أحياناً فالرجل كان فناناً مهماً |
| O bir sanatçıydı ve çalıştığı adamlar asla bunu anlayamadı. | Open Subtitles | كان فناناً. والناس الذي عمل لديهم لم يحصلوا على ذلك أبداً. |
| Moby ben genç iken popüler bir sanatçıydı | Open Subtitles | يا اطفال .. موبي كان فنان شعبي عندما كنت شاباً |
| Bilmen gerekirse... Kavramsal sanatçıydı. İyi. | Open Subtitles | ..ان كنت مصرا على أن تعرف فهو فنان تشكيلي |
| Dean Masters 20'li yaşlarda ateşli bir sanatçıydı. | Open Subtitles | دين ماسترز كان فنانا رائعا عندما كان في العشرين |
| Kendisi bir ustaydı. Bu fotoğraf 1948'de çekilmişti ve daha o zaman şöhretli bir sanatçıydı. | TED | الآن، كانت المعلمة. تلك الصورة أخذت عام 1948 وكانت فنانة معروفة. |
| Babam gerçek bir sanatçıydı. Güzel satranç setleri oyardı. | Open Subtitles | كان والدي فناناً حقيقياً، نحت قطع شطرنج جميلة. |
| O bir sanatçıydı, ama Hank'le tanıştı ve Hank fotoğraflarıyla dünyayı değiştirebileceğini söyledi. | Open Subtitles | كان فناناً .. لحين لقاءه بهانك الذي أخبره بأنه قادر على تغيير العالم من خلال صوره |
| O bir sanatçıydı, kim onun yanında duracak? | Open Subtitles | ~~كان فناناً, ~~ومن يمكن أن يداني عظمته? |
| Hong'un amcası sanatçıydı. Belki de bir oymacıydı. | Open Subtitles | ريجز ، عم هونج كان فناناً ربما نقاشاً |
| O gerçek bir sanatçıydı. | Open Subtitles | لقد كان فناناً حقيقياً ، أتعلم؟ |
| Muazzam bir sanatçıydı ve her sanatçı gibi erkenden vefat etti çünkü çok hassastı. | Open Subtitles | ومثل أي فنان عظيم كانت أيضاً تحمل الإحساس مات في زمن مبكر لأنه |
| Babası sanatçıydı. | Open Subtitles | والدها كان فنان وأخيها كان ممثل |
| Babası sanatçıydı. Erkek kardeşi aktördü. | Open Subtitles | والدها كان فنان وأخيها كان ممثل |
| Akıl yoksunu bir sanatçıydı. Ya diğerleri: Evet! | Open Subtitles | شبير، فنان شارد الذّهن كلّ الآخرون: |
| O bir sanatçıydı ve o ne ise, sadece müzik ile vardı. | Open Subtitles | لقد كان فنانا... وما كانه كانه فقط بالموسيقى |
| Bir sanatçıydı demek. | Open Subtitles | اوه,حسنا,اذن هو كان فنانا |
| İlk kocam, Jason, bir sanatçıydı. | Open Subtitles | زوجي الأول، جيسون، كان فنانا |
| Kadın bir sanatçıydı, adam da Reuters için bir finans blogu yazarı | TED | هي فنانة . و هو مدون مالي لوكالة رويترز، |
| Eş olmadan önce annem bir sanatçıydı. | TED | قبل أن تصبح زوجة، كانت فنانة. |
| Muhteşem bir sanatçıydı. Bende iyi bir göz olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | كانت فنانة عظيمة قالت بأني أملك موهبة |
| Kendisi bir sanatçıydı. | Open Subtitles | لقد كان رساماً كما تعرف . |