| Eğer deri sandaletler hakkında kötü bir şey söylersen, yemin ederim... | Open Subtitles | إذا قلت اي شئ سئ عن الصنادل الجلدية اقسم بالله |
| Bu sandaletler bacaklarımı kalın mı göstermiş? | Open Subtitles | لكن هل تقوم هذه الصنادل بجعل ساقاي تبدوان سميكةً ؟ |
| Ayakların ne kadar güzel sandaletler Prens'in kızı Deborah... | Open Subtitles | قدميك جميلة جدا فى الصندل ...ابنة الاميرة |
| sandaletler çıktı. | Open Subtitles | لقد وقع مني الصندل |
| Ayrıca sizin İsa da - ki kendisi doğma büyüme İsraillidir: sandaletler, sünnet, mükemmel bir İngilizce, ne ararsanız - | Open Subtitles | أيضاً ، حيث يسوعكم الذي كان يهودياً حين ولادته صندل ، تختين ، لهجة انجليزية رائعة ، كل ذلك |
| At kılından ve kristal kayışlı beyaz, saten ince topuklu sandaletler. | Open Subtitles | صندل أبيض حريري مع شعر الحصان واشرطة كريستالية. |
| Sarı, turuncu sandaletler. | Open Subtitles | صنادل صفراء وبرتقالية |
| Kırmızı ayakkabılar yapabilirm; samandan sandaletler giymek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | أستطيع صنع أحذية حمراء" "بالتالي لن تلبس الصنادل القشية |
| Ama sandaletler Harvey'i tanımlıyor. | Open Subtitles | (ولكن الصندل يتماشى مع (هارفي |
| Şuna baksana herkeste... eşofmanlar, sandaletler, boynuzlu şapkalar. | Open Subtitles | الان أنظر الي الجميع... .. صندل , لباس رياضي , قبعات أخري |
| Ruhunun ihtiyacı sandaletler mi? | Open Subtitles | أهـذا مـا تحتـاجه روحـك .. صندل ؟ |
| Zappos'tan aldığım sandaletler var. | Open Subtitles | -لاعليك أنا أرتدي صندل من "زابوس " |
| Küçük sandaletler. Parkta mutlu mutlu koşturuyordu. | Open Subtitles | صنادل صغيرةً تجري في الحديقة |