| Hope'un Saray Bosna'da savaş alanında gönüllü doktor olduğu yıl. | Open Subtitles | و السنة التي كانت تعمل هوب فيها كطبيبة إغاثة في منطقة مزقتها الحرب سراييفو |
| O köprü, Saray Bosna'nın kuşatılması durumunda insani yardım götürebilmek için yapılan gizli bir tünelin yakınında. | Open Subtitles | و كان بالقرب من نفق سري تم بناؤه خلال حصار سراييفو بواسطة الناس الذين يحاولون إحضار على المساعدات الإنسانية إلى المدينة |
| Sence Paddy ve Hope, Saray Bosna'da mı tanıştı? | Open Subtitles | إذاً ، هل تعتقد أن بادي و هوب تقابلا في سراييفو ؟ |
| - Beyrut. - Saray Bosna. - Hiroşima. | Open Subtitles | ـ بيروت ـ سرايفو ـ هيروشيما |
| - Saray Bosna'dan. | Open Subtitles | ـ في سرايفو . . |
| Küresel Göç Teşkilatı'ndan arıyorum Saray Bosna'dan. | Open Subtitles | ..انا من الـوكالة العالمية للمشـردين "في "سراييفو |
| Saray Bosna'nın dışında el yapımı bir patlayıcı beni kızarttı. | Open Subtitles | لقد أصبت بشظية من قنبلة منزلية الصنع خارج (سراييفو) |
| Raya'yı Saray Bosna'da bulmuşlar. | Open Subtitles | (لقد وجـدوا "رايا" في (سراييفو |