| Annemde kapmış. Bütün ayaklarını sarmış. | Open Subtitles | لقد حدث ذلك مع أمي ، حيث غطت قدمها تماما |
| Kafasını tamamen sarmış görünüyordu. | Open Subtitles | غطت أعلى رأسها به |
| Şimdi tüm krallığı hanedan kavgası sarmış durumda. | Open Subtitles | الآن المملكة كلها تُعاني من نِزاعات عائلية. |
| Şimdi tüm krallığı hanedan kavgası sarmış durumda. | Open Subtitles | الآن المملكة كلها تُعاني من نِزاعات عائلية |
| Ama benim gördüğüm şey; kafamı sarmış, onu sıkıştıran bir çift geniş, güçlü bacak. | Open Subtitles | لكن ما أراه هو ساقان ضخمتان و قويتان تحيطان بعنقي, و تضغطانه |
| Ama benim gördüğüm şey; kafamı sarmış, onu sıkıştıran bir çift geniş, güçlü bacak. | Open Subtitles | لكن ما أراه هو ساقان ضخمتان و قويتان تحيطان بعنقي, و تضغطانه |
| Onu öldürmek için kullandığı kablo gibi gözüküyor, kabloyu iş eldivenlerine sarmış burada. | Open Subtitles | فيبدوا كالحبل الذي استخدم في قتله وهو ملفوف حول قفازاته التي عمل بها |
| Şüpheli doğanın onu ortadan kaldırmasını sağlayabilirdi, ama onu plastiğe sarmış. | Open Subtitles | ربـــما قد غـــادر المجمــــوعة لكنه كــان ملفوف بالبلاستيك |
| Hey, Chris, hepsini temizle, biz gidiyoruz her şey boka sarmış durumda. | Open Subtitles | مهلا، كريس، تنظيف كل شيء، نحن الذهاب، وحصلت على افسدت الامور. |
| Kafasını tamamen sarmış görünüyordu. | Open Subtitles | غطت أعلى رأسها به |
| Deniyorum efendim fakat aşağılıklar gemimizin her yerini sarmış. | Open Subtitles | أحاول يا سيدي ، لكن سفينتنا تُعاني الكثير |
| Kahretsin, kist optik siniri sarmış. | Open Subtitles | تبا, الكيس الطفيلي ملفوف حول العصب البصري. |
| Ay'ı sarmış bir yılan. | Open Subtitles | إنها رسمة ثعبان ملفوف حول القمر |
| Hey, Chris, hepsini temizle, biz gidiyoruz her şey boka sarmış durumda. | Open Subtitles | مهلا، كريس، تنظيف كل شيء، نحن الذهاب، وحصلت على افسدت الامور. |