| Paramın satın alabileceği insanların değerini bilmeye yetecek kadar zenginim. | Open Subtitles | انا امرأة غنية كفاية لأقدر الرجال ومالي يستطيع شراء اي شيئ ذهبت للتحدث مع الروجو |
| Paramın satın alabileceği insanların değerini bilmeye yetecek kadar zenginim. | Open Subtitles | انا امرأة غنية كفاية لأقدر الرجال ومالي يستطيع شراء اي شيئ |
| Babam, paranın satın alabileceği en iyi tıbbi bakıma tabiydi ve her şeye rağmen mutlu görünüyordu. | Open Subtitles | "أبـي كـان يؤمن بأنّ مَن لديـه المـال يستطيع شراء كلّ شيء، "وبدا سعيداً بالرغم من كلّ شيء |
| Kazanırsak paranın satın alabileceği en iyi sinüs temizleyicilerine para saçacağım. | Open Subtitles | إن كنا سنكسب فسأبذخ على أفضل ساقية صغيرة يمكن شراؤها |
| Bir tema parkı başkanı olarak paranın satın alabileceği en iyi efektlere sahipti. | Open Subtitles | بكونه رئيساً للمتنزه... كان قادراً على الوصول إلى أفضل المؤثرات الخاصة التي يمكن شراؤها. |
| Evet! Çünkü paranın satın alabileceği en güvenli yerdir. Paranoyak olma. | Open Subtitles | لأنهم يملكون أفضل ما يمكن ان يشتريه المال من انظمة حماية فلا تصاب بجنون العظمة |
| Paranın satın alabileceği en iyi kâğıt doğrama makinesi bu. | Open Subtitles | أفضل آلة تقطيع يمكن شراؤها. |
| Paranın satın alabileceği en ipeksi ve baştan çıkarıcı kürk. | Open Subtitles | انه انعم معطف يمكن ان يشتريه المال. |
| Tabii paranın satın alabileceği masadaki en iyi viskiyi şimdi içersen sana 50 bin dolar vereceğim. | Open Subtitles | إنْ لم تحتس الشراب... فإنّ إناء النبيذ هذا من أفخم أنواع الويسكي الإسكتلندي الذي يشتريه المال، الآن على الفور. |
| Silver, ismi öğren, ben de paranın satın alabileceği en iyi savunmayı sağlayayım. | Open Subtitles | أخبريه أن يقول لكِ الاسم يا (سيلفر) وسأتأكد أنه سيحصل على أفضل دفاع يشتريه المال، أعدك |