| Eğer yanında bedava eşantiyon verirsem daha fazla makyaj malzemesi satabilirim. | Open Subtitles | يمكنني بيع الكثير من المكياج إذا أعطيتُ هدية مجانية مع الشراء |
| Üst kat onlarda kalır ve ben de sana alt katı satabilirim. | Open Subtitles | يكون الطابق العلوي لهم ، وأتمكن أنا من بيع الطابق السفلي خاصتي |
| İşim gereği sıkça gittiğim Paris'te ya da Londra'da... kolayca satabilirim bu kolyeyi. | Open Subtitles | بسهولة سوف أبيع هذه القلادة في باريس أو لندن في العادة عملي هناك |
| Bir apartmanım var. Bazı sanat eserlerini satabilirim. İyi olacağım. | Open Subtitles | أنا أملك شقة وأمتلك خبرة أستطيع بيعها وسأكون على ما يرام. |
| Aslına bakarsan, Jim, bu bana ait. Tanışmadan önce bunu ben almıştım, bu yüzden istersem satabilirim. | Open Subtitles | بالحقيقة يا جيم إنه لي كان في شقتي قبل أن نتزوج وبإمكاني بيعه إذا أردتُّ ذلك |
| - Sana bir Dunlop lastik setini çok ucuza satabilirim. | Open Subtitles | يمكنني ان ابيع لك اطارات من نوع دنالوب بسعر رخيص جدا |
| - Vegas'da arabamı satabilirim. | Open Subtitles | سأحصل عليه فلا توجد مشكلة, يمكننى بيع سيارتى فى فيجاس |
| Evet, önemli değil. Her zaman tohum satabilirim. | Open Subtitles | حسناً، لا بأس، أستطيع دائماً بيع البذور. |
| Bunu ne zaman hissetsem, o evi senin şişman, tembel kıçının altından alıp satabilirim. | Open Subtitles | وبالتاي فحينما أرغب أستطيع بيع ذلك المنزل رغماً عنكِ أيتها البدينة |
| Bu işte çok iyiyim, dostum. Bir keşişe bile prezervatif satabilirim. | Open Subtitles | انا جيد للغايه يا رجل، لانني استطعت بيع الثلج للاسكيمو |
| Bu işte çok iyiyim, dostum. Bir keşişe bile prezervatif satabilirim. | Open Subtitles | انا جيد للغايه يا رجل، لانني استطعت بيع الثلج للاسكيمو |
| Yıllardır satış işindeyim düşündüm ki, emlak lisansımı alınca güzel para yapan şeyler satabilirim. | Open Subtitles | قضيت في المبيعات سنوات وربما أحصل على ترخيص عقاري وأبدأ في بيع الأكبر |
| Golf sopamı satabilirim. Eski biraz, evet ama iyi maldır. | Open Subtitles | يمكنني أن أبيع مضارب الغولف صحيح أنها قديمة لكنها جيدة |
| Gerçek şu ki sana 100'den fazla hisse satabilirim ve içim de son derece rahat olur. | Open Subtitles | إنى أستطيع أن أبيع لك أكثر من 100 سهم و تأكد بأرتياحك تماما لهذه الصفقة |
| Kendimi herhangi bir yerde, herhangi bir kadına satabilirim. | Open Subtitles | و أنا يمكننى أن أبيع نفسى من أجل أى أمراء فى أى مكان و زمان |
| Karışım diye buna derim! Bunları internetten satabilirim. | Open Subtitles | هذا ما أدعوه بالإندماج، سأتمكن من بيعها عبر الإنترنت |
| Egzersiz aletleri tasarladım ve sanırım onları internette satabilirim. | Open Subtitles | صممت معدات التدريب تلك و اعتقد ان بأمكانى بيعها على الانترنت |
| İyi çünkü ilişkimiz güzel devam etmezse, satabilirim. | Open Subtitles | انه جيد لانه ان لم ينجح فيمكنني بيعه |
| İstersen sana da biraz satabilirim. | Open Subtitles | باستطاعتي ان ابيع لك القليل منه اذا اردت؟ |
| Ben isteyen herkese mal satabilirim. Çünkü ben esneğim. | Open Subtitles | أن سأبيع لأي شخص رائع يريد بعض الحشيش ، أنا الرائع |
| Bir dahaki sefere başkanın fotoğraflarını çektiğimde sana satabilirim. | Open Subtitles | إن إستطعتُ أن أصورها في المرة القادمة، فسوف أبيعك الصورة لا شكراً |
| Kendi yaptığım bir ilacı size satabilirim. Ölüyü bile konuşturur. | Open Subtitles | أنا بأمكاني أن ابيعك علاج استثمرته يجعل حتى الميت يتكلم |
| Malı alıp burada satabilirim, onunla da borcumu öderim. | Open Subtitles | أحضر الهيروين يمكن أن أبيعه.. وأعطيك نقودك |
| İnsanlar, özellikle de kadınlar bu resmi kimin yaptığını bilirse, onu ve daha birçoğunu satabilirim. | Open Subtitles | أنها المرآة لتى ألهمتك هذا الرسم يمكن أن أبيعها وأبيع غيرها الكثير |
| satabilirim sandım ama satamadım. | Open Subtitles | لقد أعدت شرائهم كلهم وأرجعتهم إلي هنا , حسناً ؟ لقد ظننت بأنه كان يمكنني بيعهم, ولكنني لم أستطع |
| Şu bilgisayarı etiket fiyatının 400 dolar altından satabilirim. | Open Subtitles | سأبيعك هذا الحاسوب بأقلّ من 400 دولار |
| Sana bunlardan birini satabilirim, çok ucuz. Eğer işine yarayacaksa... | Open Subtitles | أستطيع بيعك إحدى هذه الهواتف الرخيصة إن كنت تستعملينها |