| Eğer 24 saat içinde ellerine geçmezse kızları köle olarak satacaklar. | Open Subtitles | إذ لم يتلقوها في غضون 24 ساعة سيبيعون الفتيات إلى العبودية |
| Evet ama, her şeyi açık arttırmayla satacaklar. | Open Subtitles | نعم, لكنه سيبيعون كل شيء في المزاد اولاً |
| Aptal anne babalar çocukları için şeker satacaklar. | Open Subtitles | تعلمين هؤلاء الأهالي المجانين سيبيعون الحلوى لأطفالهم. |
| Burayı Eğitim Dairesine satacaklar... ve ben de sokakta kalacağım. | Open Subtitles | سوف يبيعون المكان لهيئه التدريس .. ِ وسوف اكون في الشارع |
| Akrabaları vardır. Tarlayı satacaklar. | Open Subtitles | لابد من أن لديهم أقارب يبيعون المزرعة ويرحلون |
| Korsan kopyaları satacaklar ve milyonlar kazanacağız. | Open Subtitles | يبيعون نسخ مسروقة، ونحن نجلب الملايين |
| Eğer parayı denkleştirebilirsem asıl değerinin yaklaşık %60'ına bana satacaklar. | Open Subtitles | وإذا جمعت المال سيبعونها علي بنسبة 60% من قيمتها الحقيقيه |
| Carter'ın ortağı var. Listeyi bu gece satacaklar. | Open Subtitles | ـ " كارتر " يعما مع شريك سيبيعون القائمه الليله |
| Her gün... ..uyuşturucuyu başka yerde satacaklar. | Open Subtitles | كل يوم ، سيبيعون مخدراهم في مكان ما |
| Galeriyi satacaklar ve senin merak ettiğin tek şey Rafalar! | Open Subtitles | سيبيعون معرضي. وأنت لا تهتم إلا بعائلة رافا! |
| Fiyat cazip gelirse hemen satacaklar. | Open Subtitles | إذا كان السعر مناسباً سيبيعون على الفور |
| Cennet Parçası'nı açık arttırmayla satacaklar. | Open Subtitles | سيبيعون "قطعة من الجنة" فى المزاد. |
| O parayı yarına kadar denkleştiremezsem bu yöntemi Gibson'a satacaklar. | Open Subtitles | إذا لم أملك تلك الأموال بحلول يوم غدٍ سيبيعون هذه العملية لـ(جيبسون) |
| Bak, para durumu kritik ve belki şirketin bir departmanını satacaklar ama... | Open Subtitles | , المال محدود , و قد يبيعون بعض الأقسام |
| Bahaduragadh'da birini tanıyorlar. Orada arabanı satacaklar. | Open Subtitles | يعرفون شخصاً من "باهادوراغاد" سوف يبيعون سيارتك هناك |
| Fulton Sokağı'nda tezgah kurup balık satacaklar. | Open Subtitles | سوف يبيعون السمك، في شارع "فالتون". |
| Ya da araziyi bir başka şirkete satacaklar. | Open Subtitles | او يبيعون المكان لشركة اخرى |
| Galiba Omar'a bir şey satacaklar. | Open Subtitles | لديهم أمر ضخم يحدث. أظن أن يبيعون شيئًا إلى (عمر). |
| Arabanı satacaklar. | Open Subtitles | سوف يبيعون سيارتك |
| Sorunu buldu. Trent'in şirketiyle bir şey yapmak istemediler. Anlaşmadan sonra yedek parçalar niyetine satacaklar. | Open Subtitles | لم يريدوا أي شيء من شركة (ترينت) بعد إتمام الصفقة سيبعونها كقطع الغيار |