"savaşacak" - Traduction Turc en Arabe

    • للقتال
        
    • سيقاتل
        
    • يقاتل
        
    • ستقاتل
        
    • سيحارب
        
    • لأقاتل
        
    • لنقاتل
        
    • وتقاتل
        
    • يقاتلون
        
    • يحارب
        
    • سنقاتل
        
    • الكفاح
        
    • لمحاربة
        
    • ستحارب
        
    • ستحاربهم
        
    Yıllar sonra, savaşacak kimse kalmadığında düşman kapılardan elini kolunu sallayarak girdi. Open Subtitles وبعد عدة سنوات لم يبق أحد للقتال العدو ببساطة مشى نحو البوابات
    Yıllar sonra, savaşacak kimse kalmayınca hısımları kapılarından elini kolunu sallayarak girmiş. Open Subtitles وبعد عدة سنوات لم يبق أحد للقتال العدو ببساطة مشى نحو البوابات
    Ringe girmenizi emrediyorum. Kraliçe Lemon için savaşacak kimse yok mu? Open Subtitles أطالبكم بالدخول إلى الحلبة أي شخص سيقاتل من أجل قلب الملكة ليمون؟
    Çığlık atacak, savaşacak, uçacak sonra da ölecek. Open Subtitles نعم ، سترى سوف يصيح و يقاتل و يطير و بعدها سيموت
    Gece ve gündüz yaşayanlar ve ölüler bizimle savaşacak ve hepiniz burada öleceksiniz." Open Subtitles بين الحي و الميت ستقاتل هنا أو ستموت هنا
    Sadece Kraliçenin onuru için değil kendi ünvanı için de savaşacak. Open Subtitles وهنا سيحارب ليس فقط لأجل شرفها لكن لأجل لقب خاصّ به
    Bu uğurda savaşacak ve hayatını verecek gençlerin sayısı azalıyor. TED أعداد الشباب المستعدين للقتال و الموت من أجل هذه القضية تتناقص
    savaşacak aletimiz yoksa başımız belada demektir. Open Subtitles نحن في مأزق إذا كان لدينا ليس للقتال مع.
    Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. savaşacak durumda değiliz, efendim. Open Subtitles لا يوجد شيء نستطيع فعله لسنا بوضع الإستعداد للقتال
    Epey yakınız ve görünüşe göre geminin savaşacak hali yok. Open Subtitles نحن قريبون جداً الآن ويبدو أن هذه السفينة ليست فى وضع التأهب للقتال
    Bu gemiyi almak için benimle birlikte savaşacak başka adam var mı? Open Subtitles هل من أحدٍ آخر سيقاتل بجانبي للإستيلاء على هذه السفينة؟
    Yani, biz birbirimiz için savaşmazsak o zaman kim savaşacak? Open Subtitles إن لم نحارب لإجل بعضنا البعض إذن من الذي سيقاتل بحق الجحيم ؟
    Borcu borcu ile, bu dövüşte savaşacak Open Subtitles بحق الدين الذي برقبته، سيقاتل في هذه المعركة
    Ama bu kez savaşacak. Ondan önce gelen ataları gibi. Open Subtitles لكن هذا المره, عليه أن يقاتل مثل أجداده ما فعلوا من قبله
    Sparta, diğerleri takip etse de etmese de savaşacak. Open Subtitles -اسبرطة ستقاتل -سواء تبعها الاخرون او لا
    Dövüş sona erdiğinde, ayakta kalan son adam -veya makine- İki Numara'yla savaşacak. Open Subtitles عندما ينتهي، الرجل الأخير أو الآلة الواقفة سيحارب الرقم إثنين
    Şeytani güçlerle savaşacak vaktim olacak yine de, tamam mı? Open Subtitles سيكون لديّ الوقت لأقاتل قوات الشرّ ، حسنا ً ؟
    Bazılarımız savaşmak zorunda elbette ama bazılarımızın da bizlere savaşacak malzeme hazırlaması gerekiyor. Open Subtitles بعض الرجال عليهم القتال، بالتأكيد لكن بعض الرجال عليهم إعطائنا المواد لنقاتل بها
    Kaçman gerektiğinde, rakibine karşı koyup savaşacak dilini tutman gerektiğinde ağzına geleni söyleyecek birçok insana yanlış gelen şeyler yapacaksın, kim ne derse desin bildiğini okuyacaksın. Open Subtitles سوف تجد نفسك واقفا في موقعك وتقاتل عندما يتحتم عليك ذلك التحدث علنا عندما يجب عليك أن تبقي فمك مغلقا فعل الأشياء التي سوف يبدو خطأ لكثير من الناس
    Birlik ve Takım beraber mi savaşacak? Open Subtitles الأتحاد والفريق , يقاتلون جنبا إلى جنب ؟
    Adalet için ne pahasına olursa olsun savaşacak bir kahraman. Open Subtitles بطل يحارب من اجل العداله مهما كلف الامر.
    savaşacak mıyız? Open Subtitles هل سنقاتل هذا ؟
    Gerçekten uğruna savaşacak birine benziyor, ama hatırla, Cajun'lar duygusal insanlardır... Open Subtitles تَبْدو حقاً أنها تستحق الكفاح لكن، تذكّر أن المحبوسون أناس عاطفيون
    Otoritelerin güçlerini toplumu yanlış bir tehdit karşısında harekete geçirdiği benzer durumların potansiyeli bugün hala mevcut-- ancak bu yanlış inançlarla savaşacak mantıklı uyuşmazlık kapasitesi de var. TED إنّ احتماليّة حصول أحداث مماثلة، عندما تستخدم السلطات قوّتها لتحريك المجتمع ضدّ تهديد خاطئ، والذي مازال موجودًا إلى الآن— وكذلك القدرة العقليّة للمعارضين لمحاربة تلك المعتقدات الخاطئة.
    Şu bir gerçek ki, ticari menfaatler her zaman halka açık yerlere karşı savaşacak. TED كما تعلمون، هذا صحيح، المصالح التجارية ستحارب دومًا ضد الأماكن العامة.
    Onlarla savaşacak mısınız? Open Subtitles هل ستحاربهم ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus