"savaşamazsın" - Traduction Turc en Arabe

• محاربة
• قتاله
• قتالهم
• محاربتها
• يمكنك مقاومة

Hava bu kadar sıcakken, iç engellemelerinle savaşamazsın, yavrum.
تجاوزْ هذا الحرِ، أنت لا تَستطيعُين محاربة المنع.

O kostümle suçla savaşamazsın. Pantolonun o kadar dar ki kurbağa gözü oldu.
لا يمكنك محاربة الجريمة هكذا بنطالك ضاغط للغاية, لديك أعين كالضفدع

Ne istediğini bilmediğin bir düşmanla savaşamazsın.
لا يمكنك محاربة اى عدو إذا لم تكن على علم بما يريد

Onunla bir kurt gibi savaşamazsın, sen bir kurt değilsin.
و لكنك لا يمكنك قتاله كالذئاب فأنت لست ذئباً

Onlarla savaşamazsın da, askerlerle olmaz.
ولا يمكنكِ قتالهم بالجنود

Onunla savaşamazsın. O her şeyi biliyor.
لا يمكنني محاربتها, فهي تعرف كلّ شيء

Bununla savaşamazsın. Hem, ne diye savaşasın ki. Yaşa gitsin.
لا يمكنك محاربة دع نفسك العيش.

Biyolojiyle savaşamazsın.
أنت لا تستطيع محاربة علم الأحياء.

Pekâlâ, sanırım "belediyeyle savaşamazsın" derken, gerçekte bunu kastetmişler.
، حسنا ، أعتقد أنهم عندما يقولون " لا يمكنك محاربة مركز المدينة " انهم يعنون ذلك حقا

Bir suçlu olarak suçla savaşamazsın.
لا يمكنك محاربة الجريمة بأن تكون مجرمًا

Bir fikre karşı savaşamazsın Aramis.
ليس بإمكانك محاربة فكرة أراميس

Hayır, artık Bane'le de savaşamazsın.
أوه، لا، لا يمكنك محاربة باين بعد الآن.

Içinde uygarlıkla dışardan savaşamazsın.
لا يمكنك محاربة الحضارة من الخارج

- Doğayla savaşamazsın. - Bu da ne demek?
لا يمكنك محاربة الطبيعة - ما معنى هذا ؟

Ölümle savaşamazsın.
لا تستطيعين محاربة الموت

Milyarıncı kez söylüyorum, Sontaranlarla savaşamazsın!
-سأحل ذلك -للمرة البليون، لا يمكنك محاربة (السونتارنز )

Kaderinle savaşamazsın.
لا يمكنكَ محاربة مجلس المدينة

Onunla savaşamazsın Barry. Bırak sana doğru gelmeye devam etsin.
لا يمكنك قتاله يا (باري) استمر في سحبه ورائك

Sen onunla savaşamazsın!
لا يمكنك قتاله

- Onlarla savaşamazsın.
-لا يمكنك قتالهم

- Ve bu sefer savaşamazsın.
-و لا يمكنك محاربتها هذه المرة

Aptallık etme. İç Güvenlik'le savaşamazsın.
لا تكن غبيّاً، لا يمكنك مقاومة كلّ رجال الأمن القوميّ