| Şu sahildeki partiyi haber etmek için Sayid'in vereceği sinyal neydi? | Open Subtitles | هاي ايها الطبيب. ما العلامة التي سيعطيها سعيد لينضم لحفلة الشاطئ؟ |
| - Aynı anlam. Sayid yaralı. Nereye gittiğini bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | سعيد مجروح ونحن لا نعرف الى اين ذهب بالضبط ومصاب بالهذيان |
| Sayid, adanın öteki ucuna gitmek için tekneyi kullanmanı istiyor. Michael'a yardım etmek için. | Open Subtitles | سعيد أراد أن تبحر بالقارب للطرف الآخر للجزيرة |
| Sayid Micheal'in arkadaşlarına tuzak kurduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | سعيد كان مقتنع ان مايل كان يقود اصدقائه الى فخ |
| Sayid Michealin tarif ettiği yere geldiğinde sadece koca bir boşlukla karşılaştı. | Open Subtitles | وصل سعيد في المخيم الذي وصفه مايكل فقط ليجده فارغا |
| Sayid bir elma fırlatıyor, | Open Subtitles | والتي تمر على الجميع ، حين يرمي سعيد التفاحة |
| Sayid kendini olayların getirdiği yerde, cinayet suçuna karışmış durumda buldu. | Open Subtitles | سعيد يجد نفسه في مجموعة أحداث تجبرهعلىالاشتباكفيعملاجرامي. |
| - Sayid yalnız olmadığımızı söyledi. | Open Subtitles | - سعيد قال اننا لسنا وحدنا - علم دلالات الالفاظ. |
| Sayid'le arandaki farklılıkları bir kenara bırakmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تضع خلافاتك مع سعيد على جانب |
| Jack insanları kamptan dışarıya taşırken. Sayid bir kez daha ölmeye hazırdı. | Open Subtitles | "وفي حين قاد (جاك) جماعته خارج المخيّم كان (سعيد) مستعدّاً ثانيةً للموت" |
| Helikopterdekiler Desmond ve Sayid değil miydi? | Open Subtitles | كانا سعيد وديزموند بالمروحية أليس كذلك؟ |
| Bak, Sayid ve Desmond'u o helikoptere ben bindirdim. | Open Subtitles | قمت بوضع سعيد وديزموند على المروحية |
| Sayid ve Kate sizi helikopterde bekliyor. | Open Subtitles | سعيد وكايت ينتظرانك بجانب المروحية |
| Kulağa nasıl geldiğini biliyorum Sayid ama bana güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو ذلك يا (سعيد)، ولكن عليكَ الوثوق بي |
| Sayid ıssız bir yerdeydi ama Helen'ı taşındığı için bulamıyor musun? | Open Subtitles | كان (سعيد) وسط المجهول، ولكن لم يسعكَ إيجاد (هيلين) لأنّها انتقلت؟ |
| Hâlâ oynamaya devam ediyorsun, Sayid. Olmadığın biri gibi davranmaya devam ediyorsun. CC: | Open Subtitles | و لكنك لا زلت تلعبها يا (سعيد) تدَّعي أنك شخص غير الذي أعرفه |
| Sayid'in Dr. Sanders hastalandıktan sonra geldiğini kanıtlayabilirdi, ama o günkü sayfa kayıp. | Open Subtitles | بأن (سعيد) أتى بعد ما كانت الطبيبَة مريضة بالفعل، ولكن بعض الصفحَات مفقُودة. |
| Sayid'in ölüm zamanıyla ilgili soru sorduğumda da aynı şeyi yapmıştın. | Open Subtitles | تفعَل نفس الشيء في كل مره أسألك فيها عن موت (سعيد). |
| Birinci hasta Sayid Nassir de değildi Henry Burns de. | Open Subtitles | المريض الحامل للفيروس لم يكن (سعيد ناصر) أو (هنري بيرنز) |
| Sayid Jarrah '07 PERMA YAPIMINDA ÇOK BAŞARILI OLDU | Open Subtitles | سعيد جرّاح)، 2007)"{\pos(192,210)} أطلق مجموعة ناجحة من مموّجات الشعر المنزليّة" |
| Peki ya Sun, Jin ve Sayid? | Open Subtitles | وماذا عن صن وجين وسعيد ؟ |