| Bakalım... Kolejde Seks ve kan mezhepinden son dakika canlı yayın. | Open Subtitles | إذا ، التسرب الخاص و الحصري لكلية الجنس و طائفة الدم |
| Şimdi ise sadece bir kaç şey söyleyip sonra Seks ve aşka döneceğim. | TED | ولكني فقط أذكر عدة أشياء ثم أعود إلى الجنس و الحب |
| Seks ve güzel yemekler iyi gitmiyor. Ya biri ya da öteki. | Open Subtitles | الجنس و المطبخ العظيم لا يختلطان اٍما واحد أم الآخر |
| Dört yıl boyunca partiler, çıkmalar, Seks ve... 400 tane erkekle birlikte yatılı okulda okudum. | Open Subtitles | كانت اربع سنوات من الحفلات والمواعدة والجنس ذهبت إلى مدرسة خارجية مع 400 ولد |
| Seks ve karmaşa içinde bir Greenwich Village yıkılmış aile ilişkilerinin detayları ve daha fazla Greenwich Village Seks ve karmaşası. | Open Subtitles | علاقات عائلية مدمرة كليا وأكثر شيء قرية غرينتش والجنس والفوضى |
| O sanki, tüm bu vampirler, Seks ve karanlık arzularla ilgili Kelly'nin beynini yıkıyor gibiydi. | Open Subtitles | هو مثل غسل دماغ كيلي بكل هذه التفاهات حول مصاصي الدماء و جنس و رغبات مظلمة |
| Tanrım ondan sonrası korunmasız Seks ve damardan uyuşturucu falan işte. | Open Subtitles | يا إلهى ,لقد أفرطنا فى تعاطى المخدرات وممارسة الجنس بدون واقى |
| Bu sadece Seks ve giriş değil. | Open Subtitles | و لا أتحدث عن الجنس و الاختراق .. و لكني أتحدث عن اختراق |
| - Seks ve uyuşturucu bağımlısı. | Open Subtitles | إنها تتاجر في الجنس و المخدرات كوسيلة لكسب لقمة العيش. |
| Söz yüzüğü de sadece kalbimin derinliklerindesin demek değil daha çok Seks ve daha az paylaşım istiyorum da demektir. | Open Subtitles | و خـاتم الوعـد ليس مجرد هدية من القلب لكـن يعنـي كذلك المزيـد من الجنس و القليل من الكلام |
| Sırasıyla Red Sox, Seks ve nefes alma. | Open Subtitles | أنا أَقول الجوارب الحمراء الجنس و التنفس |
| Bak, biliyorum bu durum erkekler bazen, yapabilirler Seks ve aşkı birbirinden ayırabilirler. | Open Subtitles | أنظري , أنا أعلم هذا أحياناً الرجال , يمكنهم يمكنهم الفصل بين الجنس و الحب هذا فى وسعهم |
| Bak, anne, seni çok seviyorum, ama sen gerçektende, Seks ve mutluluk hakkında herhangi birine tavsiye verebilecek son kişisin. | Open Subtitles | لكنك حقاً آخر شخص يعطي نصحية عن الجنس و السعادة |
| 50 milyar dolarlık haraç, uyuşturucu, Seks ve köle ticareti imparatorluğu kurmuş olan iş adamları. | Open Subtitles | إنهم رجال أعمال , قاموا بجني 50 مليار دولار بواسطة الإغتصاب و المخدرات و الجنس و الإستعباد |
| Ortada sadece bir kolye mi yoksa Seks ve kolye mi ya da daha kötüsü kolye ve aşk mı olduğunu öğrenmek için bekler miydin? | Open Subtitles | عيد ميلاد سعيد هل ستنتظر لتعرف انه الموضوع حول العقد فقط او العقد والجنس معها |
| Ortada sadece bir kolye mi yoksa Seks ve kolye mi ya da daha kötüsü kolye ve aşk mı olduğunu öğrenmek için bekler miydin? | Open Subtitles | هل ستنتظر لتعرف انه الموضوع حول العقد فقط او العقد والجنس معها او اسوأ الحالات، ان هناك عقدا وحبا؟ |
| Eğer kendisi şu an Seks ve duygusal yakınlık yaşıyorsa, bu, konu ile alakalıdır. | Open Subtitles | ولو تمتعت بالعاطفة والجنس هذا سيكون ذو صلة بالموضوع |
| Yani tüm stres bana yüklenirken,patronum Seks ve eğlence dolu bir ilişki yaşamaya devam edecek, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً ، لرئيستي أن تحظى بكل المرح والجنس في علاقتها بينما يُلقى كل جُهد العمل على عاتقي؟ |
| Erkekler Seks ve erken kelimelerini aynı cümlede duymaktan hoşlanmazlar. | Open Subtitles | الشباب لا يحبون ان يسمعوا كلماتين " جنس " و " سابق لأوانه " ـ في نفس الجملة |
| Seks ve soyağacı, değil mi? | Open Subtitles | حسنا ، هذا جنس و علم انساب صحيح ؟ |
| Nayman sana niye Seks ve seyahati sever misin diye sordu? | Open Subtitles | لماذا نايمان سالك إن كنتي تحبين السفر وممارسة الجنس ؟ |
| Mezuniyet balosu gibi yerler gençleri korunmasız Seks ve bekaret kaybına itiyor. | Open Subtitles | الأحداث الخاصّة مثل الحفلة الكبيرة أضافت مكان ضغط على المراهقين الشباب لفقد عذريتهم والعمل في الجنس بدون وقاية |
| Belli ki Summer, bu toplumun alt tabakası, gizli bir yönetici sınıf tarafından Seks ve ileri teknolojiyle manipüle ediliyor. | Open Subtitles | يتضح أن طبقة السفلى في هذا المجتمع يتم التلاعب بهم عبر الجنس والتقنية المتقدمة. من قبل طبقة حاكمة |