| Ama geçen hafta sergiye geldiğinden beri seni düşünmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | لكن منذ كنت مشيتِ من المعرض الاسبوع الماضي لست قادرا على ان اوقف التفكير بك |
| seni düşünmekten hiç vazgeçmedim. Bir gün olsun bile. | Open Subtitles | لم أتوقف أبداً عن التفكير بك ليس حتى ليوم واحد |
| Senin benim için tamamen yanlış biri olmana rağmen seni düşünmekten vazgeçemediğimi anlayana kadar bira alayım. | Open Subtitles | مهم يكن لأجعلك تفهمين أنه حتى وأن علاقتي بك خاطئة لا يمكنني التوقف عن التفكير بك |
| seni düşünmekten, kendimi alıkoyamadım Kitaplarından birini okusam da. | Open Subtitles | لم أستطع التوقف عن التفكير بكِ. لقد قرأت حتى كتاباً واحداً من كتبك |
| Batı dünyasının kaderi ve milyonlarca Amerikalı'nın hayatı bana bağlı durumda belirsizliğini korurken ben seni düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | مصير العالم الغربي وحياة ملايين الأمريكيين بين يدىّ الآن .. ولا يمكنني التوقف عن التفكير بكِ |
| seni düşünmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | لم أستطع أن أتوقف فى التفكير عنك |
| Bütün gün seni düşünmekten kendimi alamadım. | Open Subtitles | لا يمكنني التوقف عن التفكير فيك طول اليوم |
| Hatırlamıyorum. seni düşünmekten başka bir şey aklıma gelmiyordu ki. | Open Subtitles | لا أتذكر كنت مشغولاً بالتفكير بكِ |
| Ne tesadüf, ben de tam seni düşünmekten vazgeçecektim. | Open Subtitles | يالها من صدفة لقد كنت على وشك الأنتهاء من التفكير بك. |
| ben seni düşünmekten hiç vazgeçmedim. bunu söylemem gerekiyor. | Open Subtitles | لابد انها اخبرتك عنى وانا لم اتوقف عن التفكير بك |
| Biliyor musun, seni düşünmekten hiç vazgeçmedim. | Open Subtitles | أتعرفين، لم أتوقف أبدًا عن التفكير بك |
| İkincisi... ben de seni düşünmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | ثانياً... لا يمكننى التوقف عن التفكير بك أيضاً |
| Seni ilk kez asansörde gördüğümden beri... seni düşünmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | انا لم اتوقف عن التفكير بك... . منذ أول مره رأيتك تخرجين من المصعد |
| ama bu her gün seni düşünmekten vazgeçirmedi. | Open Subtitles | ولكن ذلك لم يوقفني من التفكير بك كل يوم |
| Geçirdiğimiz o kadar yıl boyunca seni düşünmekten vazgeçemedim. | Open Subtitles | "بحياتي لم أكف عن التفكير بك طوال هذه السنوات." |
| Bak, bilirsin, akıllısın, eğlencelisin, ve ben de seni düşünmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | أنتِذكيةومسلية, و انا لا استطيع التوقف عن التفكير بكِ |
| Batı dünyasının kaderi ve milyonlarca Amerikalı'nın hayatı bana bağlı durumda belirsizliğini korurken ben seni düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | لدىّ مصير العالم الغربى كله وحياة ملايين الأمريكيين فى خطر ولا يمكننى... التوقف عن التفكير بكِ |
| Şimdi mi seni düşünmekten vazgeçmemi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدينني أن أتوقف عن التفكير بكِ الآن؟ |
| seni düşünmekten asla vazgeçmedim, Michelle. | Open Subtitles | لم أتوقف أبداً عن التفكير بكِ يا (ميشيل) |
| seni düşünmekten vazgeçebileceğimi zannetmiyorum. | Open Subtitles | -لا أحسبني بوسعي التوقّف عن التفكير بكِ |