| seni korumak için elimden geleni yapacağıma inansan iyi edersin. | Open Subtitles | . أنتى تصدقى بأننى سأفعل كل ما فى وسعى لحمايتك |
| Bana söylerken çok üzgündü ama bunu seni korumak için yaptı. | Open Subtitles | لقد شعرت بشعـور سيئ عنـدمـا أخبرتنـي بذلك لكنّها قامت بذلك لحمايتك. |
| Ama teklifimi geri çevirirsen seni korumak için bir şey yapamam. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت صد بلدي المجس، أستطيع أن أفعل شيئا لحمايتك. |
| seni korumak için aklıma gelen tek şeyin bu olduğunu umarım fark edersin. Bildiğim tek çözümün bu olduğunu. | Open Subtitles | سترى أن هذا كل ما اكتشفته لأحميك الطريقة الوحيدة التي أعرفها |
| Seni de seviyor. seni korumak için bu kadar zahmete giriyor. | Open Subtitles | هو بالتأكيد يُحبك وسوف يفعل المستحيل لحمايتكِ |
| Ama Kraliçe olarak seni korumak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا أن نبذل كل ما في وسعنا لحمايتك كملكة |
| Ama işin özeti, seni korumak için kaynaklarımı kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن الحد الفاصل هو أريد إستعمال مصادري لحمايتك |
| seni korumak için elimden geleni yapacağım, ama kararını şimdi vermelisin. | Open Subtitles | سوف أفعل ما بإمكاني لحمايتك ولكن يجب أن تقرري الآن |
| Kendini öldürmeyi planlıyorsan neden seni korumak için birini tutasın ki? | Open Subtitles | لماذا تستأجر شخص لحمايتك إذا خططن مسبقاً للإنتحار بأي حال؟ |
| Ve korktuğun zaman, şimdiki gibi zihnin seni korumak için bir karakter ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | ،وعندما تكونين خائفة، كما أنتِ الآن فعقلك يرسل شخصية لحمايتك |
| Senin meteordan etkilenmiş biri olduğunu düşünseydim seni korumak için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | كما تعرف، حين ظننت أوّل مرّة أنّك من المصابين بالنيزك، كنت لأفعل أي شيء لحمايتك. |
| Gerçek kimliğin seni korumak için, bizden bile saklandı. | Open Subtitles | وهويتكَ أُبَقيت قيد الكتمان منّ طرفنا لحمايتك |
| General Kane'in böyle bir şey deneyeceğini bildiğimden seni korumak için bir plan yaptım. | Open Subtitles | كنت اعلم ان الجنرال كين سوف يحاول عمل شيء كهذا لذلك وضعت خطة لحمايتك |
| O yüzden her zaman seni korumak için elimizden geleni yapacağımızdan emin ol lütfen. | Open Subtitles | لذا كوني على معرفة اننا دائما مستعدون .لحمايتك ِ |
| seni korumak için yeterince iyi değil miyim? | Open Subtitles | .. هل أنا لست جيداً كفاية لأحميك ؟ |
| - Çünkü seni korumak için buradayım. - Ha anladım. | Open Subtitles | لأني هنا لأحميك ارى ذلك , بهذه الحاله |
| Kendi kendime seni korumak için yaptığımı söyledim. | Open Subtitles | لقد حاولتُ أن أخبر نفسي بأني إنما فعلتُ هذا لحمايتكِ |
| seni korumak için aklıma gelen tek yol buydu. | Open Subtitles | لقد كانت الوسيلة الوحيدة التي خطرت ببالي لكي أحميك. |
| Ama bilmeni isterim ki seni korumak için ne gerekirse yaparım. | Open Subtitles | لكنأريدكِأن تعرفين.. سأبذل قصار جهدي لأحميكِ. |
| seni korumak için yaptığından o kadar suçluluk duyuyordu ki o rozeti hak etmediğini düşündü. | Open Subtitles | , لقد كانت تشعر بالذنب بشأن عما فعلته لتحميك لم تشعر بأنها تستحق شارتها |
| Bunu beni değil de seni korumak için yapmış olsaydı onu yine de gönderir miydin? | Open Subtitles | و لو أنهُ فعلَ هذا ليحميك بدلاً عني هل ستُرسلهُ هُناك؟ |
| Peki "seni korumak için ölürüm." derken durum farklı mıydı? | Open Subtitles | أنّى لهذا أنّ يمثل فارقاً عن قولكَ أنّكَ مستعداً للموت من أجل إبقائي آمنة؟ |
| Merak etme. Bizimle güvendesin. Prosedür gereği seni korumak için bir ajan görevlendirdik. | Open Subtitles | لا تقلق ، سنبقيكَ بأمان إنّه إجراء لتعيين عميل لحمايتكَ |
| seni korumak için herşeyi yaparım. | Open Subtitles | أنا هاعْمَلُ أيّ شئُ لحِمايتك. |
| seni korumak için sana söylemedim. | Open Subtitles | وأنا لم أخبرك لأنني أردت حمايتك |
| Ayrıca KGB seni kaçırmasın diye, seni korumak için. Sakin ol dostum. | Open Subtitles | ايضا لمنع مخابرات السوفيت من اختطافك انهم من اجل حمايتك استرخ ياصديقي |
| Çektiğin bunca acıdan sonra, seni korumak için kendimi seve seve feda ederim. | Open Subtitles | أنا عانيت من أجلك - وفعلت ما أستطيع حتى أحميك مـــنه |