| Arkadaşların seni kurtarmak için bekliyor. | Open Subtitles | أصدقائك ينتظرون لإنقاذك دعينا لا نخيب أملهم |
| seni kurtarmak için hayatımı riske attıktan hemen sonra ölmene izin vermem, benim açımdan çok aptalca olurdu. | Open Subtitles | ان أدعك تموت بعد أن خاطرت بحياتي لإنقاذك |
| seni kurtarmak için bunun iki kat fazlası orduyla bile savaşırım, eski dostum. | Open Subtitles | سأحارب جيش ضعفي هذا الحجم لأنقذك, صديقي القديم |
| Belki seni kurtarmak için bu kiliseyi kaybetmeliyim. | Open Subtitles | ربما احتاج الى خسارة هذه الكنيسة لانقاذك انت |
| seni kurtarmak için cesurca, savaşan yakışıklı doktor. | Open Subtitles | نعـم،إنه الطبيب الظريف الذي بذل جهداً لينقذك |
| seni kurtarmak için yardımına ihtiyacım var. Umarım iyisindir. | Open Subtitles | دايسون أحتاج مساعدتك لكي أنقذك آمل أنك بخير |
| O, seni kurtarmak için her şeyiyle dövüştü. | Open Subtitles | لقد حارب مضحيا بكل ما يملك من قوة لكي ينقذك |
| Eğer yüzemezsen, seni kurtarmak için dalar. | Open Subtitles | تستطيع القول أنها ستقفز لإنقاذك إذا لم تستطع السباحة |
| seni kurtarmak için orada olmayacağımı bil. | Open Subtitles | لكن اعلم أني قد لا أكون موجوداً لإنقاذك. |
| Ailene ulaşamadım ama seni kilerde bulduğumda bunun seni kurtarmak için tek şansım olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنني يجب أن أفعل شيئاً لم أستطع الوصول لوالدييكِ ولكن عندما وجدتكِ في القبو عرفتُ أنها فرصتي الوحيدة لإنقاذك |
| Sonra itfaiyecinin seni kurtarmak için.. ...alevlere daldığı an bir şey gördüğünü anladım. | Open Subtitles | وبعدها أدركتُ أنّ الإطفائي رأى شيئاً عندما إقتحم النيران لإنقاذك. |
| Bir dahaki sefere seni kurtarmak için orada olamayabiliriz. | Open Subtitles | في المرّة القادمة، قد لا نكون هناك لإنقاذك. |
| Çünkü seni kurtarmak için o kızı öldürdüğümü gören tek tanık sensin. | Open Subtitles | أنت الشاهدة الوحيدة التي رأتني أقتل تلك الفتاة لأنقذك. |
| seni kurtarmak için hislerimin kalanı yerinde olmalı. | Open Subtitles | أحتاج ما تبقى لي من حواس لأنقذك |
| Çuvalladığında umarım zor duruma düşersin çünkü seni kurtarmak için orada olacağım. | Open Subtitles | اتعلمين ماذا؟ انت لست في امان, آني وعندما يضربك سوف تتمنين ان اكون هناك لانقاذك |
| seni kurtarmak için buraya koştuğunu görmüyorum. | Open Subtitles | أنني لا أراه يسرع بالقدوم إلى هنا لينقذك. |
| seni kurtarmak için onu imha etmek zorundaydım. | Open Subtitles | كان علي أن أفسدها لكي أنقذك |
| Görünen o ki mükemmel kocan seni kurtarmak için zamanında burada olamayacak. | Open Subtitles | يبدو أن زوجك المثالي لن يكون هنا لكي ينقذك |
| - seni kurtarmak için atladım. Kanatlarımı alabilmek için. | Open Subtitles | قفزت في النهر كي أنقذك وأحصل على جناحيّ |
| ve üst kattaki palyaço... seni kurtarmak için aşağı koşacak... | Open Subtitles | . .. والمهرج الساكن في الطابق العلوي سيهرول بسرعة لأسفل لإنقاذكِ |
| Sanırım, bu adamlar seni kurtarmak için burada değiller. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّهم لَيسوا هنا لإنْقاذك. |
| Ama bunu seni kurtarmak için yaptığımı anlayamayacak kadar aptalsın. | Open Subtitles | لكن من حماقتك لا تستطيع فهم سبب ذلك هو لأنقاذك |
| Ailen seni kurtarmak için her şeyi yapacak. | Open Subtitles | سوف الديك تفعل أي شيء لانقاذ لكم. |
| - Taktik ekibi seni kurtarmak için arkanızda olacak. | Open Subtitles | "FBI"سيكون هناك فريق من ال لانقادك هناك |
| Evet ve eğer durum tam tersi olsaydı o seni kurtarmak için her şeyini bırakırdı. | Open Subtitles | أجل، لكن لو كان الوضع معكوساً، فكان ليوقف كلّ شيء من أجل إنقاذك. |