| O broşun senin için anlamını biliyorum. | Open Subtitles | أنظري، أعلم ماذا يعني لك ذلك المشبك |
| Buna ne kadar sıkı hazırlandığını ve senin için anlamını biliyorum. | Open Subtitles | (ماكس) ، أعرف كم استعددتَ جيداً لهذا وكم هو يعني لك |
| Peki o zaman evliliğin senin için anlamını söyle Mark? - Dinle, dinle. | Open Subtitles | حسناً، لذلك أخبرني ماذا يعني لك الزواج، يا (مارك)؟ |
| senin için anlamını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ما الذي تعنيه لك |
| Ve bunun senin için anlamını biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف ما تعنيه لك |
| Onun senin için anlamını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما كانت تعنيه لك |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 