| Ama oradaki kız senin için mükemmel biri. | Open Subtitles | ولكن تلك الفتاة إنها مناسبة لك |
| Yani söylediğin şey... onun senin için mükemmel olduğu. | Open Subtitles | حسناً، ببساطة أنت تخبرني... -أنها مناسبة لك جداً... -ماذا تقصد |
| Özür dilerim. Sadece her şeyin senin için mükemmel olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنا آسف، أردت فقط جعل الأمور مثالية لك |
| senin için mükemmel olan birini bulacaksın. | Open Subtitles | ستجد أحدهن التي ستكون مثالية لك |
| İnan bana, dışarılarda bir yerde senin için mükemmel biri var. | Open Subtitles | صدّقْني، بمكان ما توجد المرأة المثالية لك |
| Eğer yeteneklerini paylaşmak konusunda ciddiysen senin için mükemmel bir görevim var. | Open Subtitles | واذا كنت جادة بعرض مهاراتك فاظن لدي المهمة المثالية لك |
| Annem de senin için mükemmel biri. | Open Subtitles | ان امي مناسبة لك |
| Ve buranında senin için mükemmel bir oda olacağını düşündüm. | Open Subtitles | وهذه -لقد فكرت بأنها غرفة مثالية لك |
| Onun senin için mükemmel olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنها مثالية لك |
| Bu hediyeler daha çok senin için mükemmel olur gibi. | Open Subtitles | أشعر بأنّ هذه هي الهدايا المثالية لك |
| senin için mükemmel bir kız tanıyorum. | Open Subtitles | لدي الفتاة المثالية لك |
| Bu senin için mükemmel bir hediye işte. | Open Subtitles | هذه هي الهدية المثالية لك |