| Zorbalık bölümü için seninle röportaj yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم بعمل مقابلة معك من أجل موضوع التنمر |
| Daily Planet'te çalışıyor. seninle röportaj yapmak için can atıyor. | Open Subtitles | (تشتغل في (ذي دايلي بلانيت وتود أن تجري مقابلة معك |
| The Globe, seninle röportaj yapmak istiyor. Şirketler seninle konuşabilmek için sıraya girdiler. | Open Subtitles | "ذا غلوب" تريد إجراء مقابلة معك الشركات الناطقة تقف في الصف |
| Dinle adamım buraya sadece seninle röportaj yapmaya geldim. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا لعمل مقابلة معك فحسب |
| Outdoors dergisi seninle röportaj yapmak istiyor. | Open Subtitles | تريد مجلة "آوت دور" إجراء مقابلة معك. |
| Mode 'da yabancı olmakla ilgili bir makale yazıyorum ve seninle röportaj yapmak istedim. | Open Subtitles | أكتب مقالة عن كونك غريباً داخل (مود)، وأردت إجراء مقابلة معك |
| Molly Meyers seninle röportaj yapmak istiyor. | Open Subtitles | (مولي مايرز) تريد أن تجري مقابلة معك |