| Kötülüğün yeniden doğduğu yerde basit bir seremoni ile. | Open Subtitles | مراسم بسيطة بالمكان الذي ولدت به اللعنة مجدداً |
| - Benim söyleyeyim mi o zaman? Peki. - Diriliş kurbanları onuruna bir seremoni. | Open Subtitles | اذا تريدون أن أخبره , حسنا أنها مراسم لـ ضحيات الغزو. |
| Sanki yapmamış gibi hissettiğiniz bilinmeyen bir zamana ertelediğiniz ve sonra unutmuş gibi yaptığınız yapmamız gereken benzer bir seremoni olmadığına emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنتم واثقون أنه لا يوجد مراسم معينة كان يفترض أن نؤديها لكنكما لم ترغبا في أدائها وأجلتماها لموعد غير معلوم |
| "Bu gün, donanmamız bir çok denizde savaşırken, bu seremoni bize zaferimizi göstermek için büyük bir güç kazandıracak." | Open Subtitles | اليوم، متى أسطولنا مواصلة الكفاح كل البحار السبعة، هذه المراسم مقدار مكاسب لأنه يمثل النصر. |
| seremoni boyunca, düşüncelerim gün boyu olanlar arasında dolaştı ve işte o zaman neler olduğunu yazmaya karar verdim. | Open Subtitles | .. . في أثناء هذه المراسم أفكاري تاهت حول أحداث اليوم |
| seremoni boyunca, düşüncelerim... gün boyu olanlar arasında dolaştı... ve işte o zaman neler olduğunu... yazmaya karar verdim. | Open Subtitles | .. . في أثناء هذه المراسم أفكاري تاهت حول أحداث اليوم |
| İki sarayın buluşması, seremoni konuşmaları. | Open Subtitles | وهناك اجتماعا لكلا المجلسين وخطب احتفالية |
| Biliyor musunuz, daha önce hiçbir isim değişikliğinde bir seremoni yapmadık ama Louis Litt bugün bizi burada toplamaya cüret etti. | Open Subtitles | أتعلمون، هذا أمرٌ مضحك لم نكن نقيم أيّ طقوسٌ عندما نقوم بتغيير اسم الشركة .. ولكنّ (لويس ليت) قام بإحضارنا جميعاً إلى هنا |
| - seremoni için gerekli birşey. | Open Subtitles | -شيء ضروري من أجل مراسم الإحتفال |
| - Sakıncası yoksa, seremoni için makas getirdim. | Open Subtitles | -جلبنا لكم المقص من أجل مراسم الافتتاح |
| Basit bir seremoni. | Open Subtitles | مراسم بسيطة ، سأتحدث أنا |
| Ağabeyi Tim'in yönettiği çok güzel bir seremoni olmuştu. | Open Subtitles | كانت مراسم جميلة. (تيم) جلعه رسميًا، أخوها. |
| Emri es geç, Carl. Mümkün olan en kısa seremoni olmalı. | Open Subtitles | تجاهل الأمر، (كارل) أقصر مراسم زواج ممكنه |
| Sade bir seremoni. | Open Subtitles | مراسم بسيطة. |
| Rastgele şiddet uygulaması değil de sanki ölümcül bir seremoni gibi. | Open Subtitles | نوع من المراسم القاتلة وليس عنفاً عشوائياً |
| seremoni bittiği gibi buraya koştum. | Open Subtitles | و عندما انتهت المراسم أتيت إلى هنا مسرعة |
| Harika bir düğündü... Kayıkhane, büyük orkestra, günbatımında seremoni. | Open Subtitles | في منزل بقرب البحر, فرقة موسيقية كبيرة المراسم عند غروب الشمس |
| Oteliniz, seremoni yapılacak yer olan Dubois'de. | Open Subtitles | إن نزلك فوق في ديبويز وهو المكان الذي ستقام فيه المراسم |
| seremoni, bir dizi zarif düet gösterisiyle başlar. | Open Subtitles | تبدأ المراسم بسلسلة من الأداء الثنائي الرّشيق |
| Yani bunlar-- seremoni için değildi. | Open Subtitles | ...فهذه هذه لم تكن مجرد أسلحة احتفالية |