| Bu, örnek olarak, dilimlenmiş bir fare beynini serotonin taşıyıcılarına karşı lekeleyen bir antikor. | TED | هذا، على سبيل المثال، صباغ بالاجسام المضاده ضد ناقلات السيروتونين في شريحة من دماغ فأر |
| Şizofreni hastalarının beyninde genelde yüksek seviyede serotonin bulunur. | TED | إن المصابين بانفصام الشخصية غالبًأ ما تكون لديهم مستويات مرتفعة من السيروتونين في الدماغ. |
| Çünkü, hormonlar serotonin gibi beyindeki belli kimyasalların üretimini etkiler. | TED | ذلك لأن الهرمونات يمكن أن تؤثر على إنتاج بعض المواد الكيميائية في الدماغ، مثل السيروتونين. |
| Elimizde hâlâ bir tedavi yok ve depresyon için gereken tek şey serotonin değilse ne olacak? | TED | ولا يزال العلاج غير موجود، وماذا يحصل إذا لم يكن السيروتونين هو الحل للإكتئاب؟ |
| Verdiğimiz Prozac, serotonin sendromunu tetiklemiş olabilir. Bu da yüksek ateşi açıklayabilir. | Open Subtitles | قد يكون البروزاك الذي أعطيناه لها أثار متلازمة سيروتونين مما يفسر الحمى |
| Asıl sebep, kazanma beklentisinin olması beyinde serotonin salgılanmasını ve iyi hissetmesini sağlar. Taa ki çekiliş sonunda kaybedene kadar. | TED | ذلك بسبب أن توقع إمكانية الفوز يطلق السيروتونين في الدماغ ، ويقدم في الواقع شعور جيد حتى يظهر السحب أنك خسرت. |
| Tek ortak nokta, serotonin seviyesindeki yükselme. | Open Subtitles | القاسم الوحيد المشترك بينهما إرتفاع في معدل السيروتونين |
| Hastaların serotonin seviyelerini aşırı yükseltiyor. | Open Subtitles | وهي التسبب بزيادة مفرطة في معدل السيروتونين لدى مرضاها |
| serotonin seviyesini çok yükselten bir şeyi insanlara geçiriyor. | Open Subtitles | تمرر شيئاً للناس يرفع معدلات السيروتونين لديهم |
| serotonin seviyelerini dengeleyecek ilaç olmayınca hikâyeni psikiyatri koğuşunda tamamlarsın artık. | Open Subtitles | وبدون مادة كابته للسيطرة على معدل السيروتونين ستنشرين قصتك من مصح المجانين |
| serotonin değeri tavan yapmış. | Open Subtitles | هاك شئ آخر مستوى السيروتونين لديها مرتفع جداً |
| serotonin, ruh halini ve iştahı etkiler. Beynin kendini kapatmasına neden olmaz. | Open Subtitles | السيروتونين يؤثر على المزاج، الشهية لكن لا يسبب توقف المخ |
| serotonin yerine fazlaca dopaminde üretmiş olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون لديه دوبامين مثل السيروتونين بالضبط |
| Peki, LSD beyinde serotonin reseptörlerini etkileyerek migren ataklarını durdurabilir, fikrine ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن ثاني إيميل حامض اللزرجيك يعمل على مستقبلات السيروتونين بالمخ مما قد يوقف صداع نصفي بعده |
| Teorimize göre, asalak kan akışına girdiği zaman kanın bağışıklık tepkisini tetikliyor ve serotonin üretmeye başlıyor. | Open Subtitles | لقد تم التطور عندما دخل الطفيلي مجرى الدم وحفز إستجابة المناعة في الجسم لإنتاج السيروتونين |
| İlk testlere göre, maktulun beyin sapında yüksek oranda serotonin bulundu. | Open Subtitles | الإختبارات الأوليه تشير إلى أن الضحية كان لديه تركيز مرتفع من السيروتونين في منشأ المخ |
| Babam beni beynimde serotonin eksikliği olduğu için acı çektiğimi söyleyen bir doktora götürdü. | Open Subtitles | أخذنى أبى للطبيب الذى قال أننى أُعانى من نقص السيروتونين فى المخ. |
| Düşük dozajda başlayacağız, ve bu serotonin'i durduracak bu beynini her halde normalleştirecek. | Open Subtitles | سنبدأ بجرعة بسيطة وسأساعدك في الاستمرار على السيروتونين مما يجعل دماغك طبيعيا |
| İlginç bir gerçek var ki bunlar vücuttaki insülin seviyesini yükseltiyor, böylece aminoasitleri temizliyor ve beynine serotonin gitmesini sağlıyor-- | Open Subtitles | هي تزيد انسولين الجسم والذي يزيل الاحماض الامينية المتنافسة ويحرك السيروتونين الى دماغك .. و |
| Prozac'ı da kesin. serotonin sendromu için bromokriptin verelim. | Open Subtitles | حسناً، اقطعوا عنها البروزاك و أعطوها البروموكربتين لمتلازمة سيروتونين |
| Alfa erkeklerinde serotonin alici seviyelerinin yükseldigi görüldü. | Open Subtitles | وفي الذكور المسيطرة ،مستويات احساس السيراتونين وجدت اعلى من المنتظم |
| Ama serotonin seviyesini arttırdıkça, dopamin devresini kesiyorsunuz. | TED | وبرفع مستويات السيروتونين، فأنك تضغط على حلقة الدوبامين. |
| serotonin sendromu mu? | Open Subtitles | متلازمة سيرُوتُونين (مادة عصبية فعَّالة في الأوعية)؟ |