| Bu arabayı ne kadar sevdiğimi biliyorsun ama verebileceğim bu. | Open Subtitles | انت تعلم اني احب سيارتك لكن هذا كل ما استطيع اعطائه لك ، يا رجل |
| - Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi tatlım? | Open Subtitles | تعلم بأني أحبك, أليس كذلك يا عزيزي؟ |
| Kahvaltıda kızartma ve tavuk kızartması sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين أنني أحب فطوري مقلياً أو دجاجاً مقلياً |
| Kıyafetine bayıldım. Çok seksi olmuşsun. Bu filmi sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أحب لباسك هذا , تبدين مغرية جدا به أنت تعلم أني أحب هذا الفلم |
| Seni sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | كنت أعرف أنني أحبك. |
| Stan'ı sevdiğimi biliyorsun fakat, ona karşı beslediğim ama göstermeye enerjimin yetmediği sevgiyi göstersin diye bir dadı tuttuk. | Open Subtitles | تعرف أنني أحب ستان لكن نحن لدينا مربية لتعطيه كل ذلك الحب الذي أشعر به لكن لاطاقة عندي للتعبير عنه |
| Bu aralar çok şeyle uğraştın, seni sevdiğimi biliyorsun ama herkesi korkutuyorsun. | Open Subtitles | لقد مررت بظروف صعبة و أنت تعرف أنني أحبك -أنت تخيف الجميع |
| Seninle çalışmayı sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | لا ، أنت تعلم أنني أحب العمل معك ؟ |
| Dex, seninle çalışmayı çok sevdiğimi biliyorsun ama ara sıra akşamları izin yapmalıyım. | Open Subtitles | (دكس)، تعلم أنّي أحبّ العمل لديكَ ولكنّي أحتاج ليلة عطلة بين الفينة والأخرى |
| Seni her koşulda sevdiğimi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إسمعي، أنت تعلمين أنني أحبك بغض النظر عن أي شيء. أليس كذلك؟ |
| Seni sevdiğimi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتي تعلمين أني أحبك,أليس كذلك؟ نعم |
| beni uyandırmanı sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم اني احب عندما توقضني من النوم |
| - Seni sevdiğimi biliyorsun - Hissettiğin, sadece iksirin etkisi! | Open Subtitles | أنتِ تعلم بأني احبكَ ما تحسينه بسبب , ذلك الترياق كما تعلمين! |
| Bak seni...seni sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأني أحبك |
| Anneni sevdiğimi biliyorsun, ama bu ortaya çıkarsa, suçlu olabilirim ve hatta hapse girebilirim, bu kesinlikle olmamalı. | Open Subtitles | تعرفين أنني أحب أمكِ لكن إن خرج ذلك للعلن ربما يتهمونني وأزج في السجن و لا يمكن أن يحصل ذلك |
| - Claire, haklı olmayı sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | كلير , تعرفين أنني أحب أن أكون على حقّ |
| Ailemi ölesiye sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أعني أنت تعلم أني أحب والدي للموت |
| Seni sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | انت أعرف أنني أحبك. |
| Çalışmalarını ne kadar sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني أحب عملك كثيرا |
| Seni bu Dünya'daki herşeyden çok sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني أحبك أكثر من اي شيء في هذا العالم |
| Sen de bulaşıkları yıkamayı sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعلم أنني أحب غسل الأطباق |
| Oyunları sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنّي أحبّ الألعاب. |
| Seni sevdiğimi biliyorsun ama daha fazla yapamayacağım. | Open Subtitles | تعلمين أنني أحبك ولكنني لا أستطيع أن أفعل هذا بعد الأن |
| Seni sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أني أحبك |