| Bak, adı Shasta olan erkek bir fahişe polisi oynuyorum ben. | Open Subtitles | انظر،أتعرف امثل شخصية شرطي في غطاء سري كرجل عاهرة اسمها شاستا |
| Bak, adı Shasta olan erkek bir fahişe polisi oynuyorum ben. | Open Subtitles | انظر،أتعرف امثل شخصية شرطي في غطاء سري كرجل عاهرة اسمها شاستا |
| Shasta'nın batısında, Trinity adında bir dağ gölü. | Open Subtitles | إنها بحيرة بجبال الألب تسمى ترينتي غرب شاستا |
| Itaat eğitimi Shasta ait . | Open Subtitles | شاستا لا تزال تتدرب على الإمتثال للأوامر |
| Sence Tomas Shasta da bütün o paranın negatif etkisi olacağını mı düşünüyordur? | Open Subtitles | تظنين ان توماس تشاستا يرى أن كل تلك الاموال سيكون لها أثر سلبي؟ |
| "Shasta Ulusal Ormanı." Onun yakınında mıyız? | Open Subtitles | غابة جبل شاستا المحلية هل نحن بالقرب ... |
| Shasta Trinity Enstitüsüne hoşgeldiniz. | Open Subtitles | أهلا بك في معهد شاستا الثالوث. |
| Dobutaminle Shasta Dağı'na bile tırmanabilirdi. | Open Subtitles | يمكن لرجلكِ تسلق "ماونت شاستا" بدون الدوبوتامين خاصته |
| Kuzey Kaliforniya'nın Shasta Cascade bölgesi üzerinde uçuş yapan özel bir uçak vardı. | Open Subtitles | كان هناك تحليق لطائرةِ خاصة إنتهى "منطقة "شلال شاستا في شمال كاليفورنيا |
| Ama sen Andy'ye, Shasta'nın normal insan kapasitesinin altında olduğunu söyledin. | Open Subtitles | ولكنك أخبرت "آندي" أن ذكاء "شاستا" تحت معدل الذكاء الإنساني |
| Ama ben Shasta'ya bir şeyler yapmak istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, صحيح, ولكنني أريد القيام بأشياء مع "شاستا" |
| Shasta mı? | Open Subtitles | شراب "شاستا"، يقوم بالتخلص من كل العقبات. |
| Trinity Gölü, Shasta'nın batısı. | Open Subtitles | بحيرة ترينتي، غرب شاستا |
| İçerideki delikanlı Shasta Dağı yolunun yarısında uygun bir otel olduğunu söyledi, 101 üzerindeymiş. | Open Subtitles | الفتى يقول أن هناك فندق جيد في الـ 101 على طريق جبل ـ(شاستا)ـ |
| Uyku halindeki volkandan akan yeni lavların ihbarıyla volkanik uzmanları şaşırtan, Shasta dağının eteklerindeyim. | Open Subtitles | أنا عند سفح جبل "شاستا" حيثُ خبراء البراكين يتناقلون تقارير عن تدفّق حممٍ جديدة من هذا البركان الذي كان يُعتقدُ أنّه خامل |
| İki yıl kadar önce, Shasta dağındaki bir dini harekete üye oldum. | Open Subtitles | مُذ سنتين انضممتُ إلى حركة دينيّة قرب جبل (شاستا) |
| Saldırı ve mülkiyete zarar suçlarından Baker Dağı, Rainier Dağı, St. Helens Dağı, Lassen Dağı, Shasta Dağı yakınlarında... | Open Subtitles | بالقرب من جبل (بيكر)، وجبل (رينير) وجبل (سانت هيلينز) وجبل (لاسن)، وجبل (شاستا)، بتهمة الإعتداء وتخريب الممتلكات. |
| Doc, Shasta'ya sormadığı her şeyi tekrardan düşündü. | Open Subtitles | بقى (دوك) يفكر بجميع الأشياء التي لم يسألها لـ (شاستا). |
| Doc, Shasta'nın onda ne bulduğunu hiçbir zaman anlayamamıştı. | Open Subtitles | لم يتمكن (دوك) من معرفة ما قدترى(شاستا)فيه .. |
| Tomas Shasta, nişanlısının masum şerif yardımcısına yemek pişirmesini yanlış algılamış olabilir mi? | Open Subtitles | هل كان توماس تشاستا يتضايق من كون خطيبته تطهو لنائب مفوض أبيض؟ |
| Ben Tomas Shasta. | Open Subtitles | أنا توماس تشاستا |