| Shelby'nin Meksika yemeği yemesindeki sorun ne ki? | Open Subtitles | وما المشكلة في أن شيلبي تأكل طعاما مكسيكيا ؟ |
| Shelby'nin yeni gösteri korosuna katılmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا افكر في الانضمام لفرقة شيلبي الموسيقية |
| Evet, ama Bay Shelby'nin deneyim eksikliğini göz önünde bulundurarak... | Open Subtitles | أجل لكن بافتقار خبرة السيد " شيلبي " أحاول مساعدته |
| Zack Shelby'nin, son kız kafilesiyle bana 150,000 dolar borcu oldu. | Open Subtitles | $زاك شيلبي يدين لي بـ150,000 من بيع الدفعة الأخيرة من الفتيات. |
| İçimden bir ses buradaki insanların Shelby'nin işini yaptığını ve ölümünün benimle hiçbir alâkası olmamasına rağmen bana patladığını söylüyor. | Open Subtitles | وشعرت فقط أنه أن بعض الناس يفكرون أن مافعله شيلبي وعمله وكيفية موته |
| Wanda, Shelby'nin uyuyabileceği çok değerli zamanı harcıyoruz. | Open Subtitles | واندا نحن نضيع وقت قيم هنا بينما يمكن أن تكون شيلبي نائمة |
| O hergün Shelby'nin ağlamalarını duymak zorunda | Open Subtitles | عليه الاستماع الى شيلبي وهي تبكي كل يوم |
| Kopyaların mükemmel olması gerekiyor Bay Shelby'nin şahsi işidir. | Open Subtitles | لقد كان هذا رائع هذه للسيد "شيلبي" شخصياً |
| Dinle bak, Shelby'nin evindeyim. Ve burada 2 kız daha var. | Open Subtitles | اسمع يا رجل، أنا في بيت (شيلبي) هنالك فتاتان آخريتان هنا |
| Jimmy'ye söyle, seçimler bitene kadar Shelby'nin yanından bir yere ayrılmasın. | Open Subtitles | أخبر " جيمي " حتى نهاية الانتخابات " لا أريد له أن يترك جانب " شيلبي |
| Beni yerimden etmek için adamın Shelby'nin kampanyasını yürütüyorsun ama ne beklediğimizi bilmiyor musun? | Open Subtitles | تدير حملة الصغير " شيلبي " لإزاحتي ولا تعرف ما ننتظر ؟ |
| Shelby'nin mi, yoksa Candace'in mi mikrofon şovu daha iyi? | Open Subtitles | أياً من الاثنين "شيلبي أو "كاندس" أفضل في هز "الميكروفون=القضيب" ؟ |
| Anladığım kadarıyla, Ellen May hâlâ Shelby'nin yanında. | Open Subtitles | أظن " شيلبي " مازال يملك العاهرة لكن ماذا ؟ |
| Shelby'nin kabaresinde Fred Astaire'den söylediğin şarkıyı duydum. - Evet, söylemişti. | Open Subtitles | رأيتك توجه فريد أستير في ملهى شيلبي |
| Batı yakası satış müdürü olduğumu öğrendiğim gün Shelby'nin hamile olduğunu da öğrenmiştik. | Open Subtitles | قررنا إنشاء عائلة نعم، اكتشفنا ان (شيلبي) حامل بنفس اليوم الذي ترقيت به |
| Onu ucube şova davet etmişlerdi, elleri Shelby'nin gibiydi. | Open Subtitles | أطلقوا عليه هذا لأن كلتا يداه كانت مثل (شيلبي) |
| Aslında galiba Shelby'nin bir çift var. | Open Subtitles | - في الحقيقة, أظن أن (شيلبي) لديها زوج لونه برتقالي |
| Ona iyi davranırsan Shelby'nin partisinin sonuna gidebilirsin. | Open Subtitles | عامليها بلطف وسوف أدعك تذهبين في نهاية حفلة (شيلبي) |
| Shelby'nin bununla ne alakası var? | Open Subtitles | ما حمل شيلبي أن تفعل هذا؟ |
| Bir saat içinde, Reg Mackworthy Shelby'nin kötü çocuğu Kenny Powers'la yüzleşecek. | Open Subtitles | ريج مكوورثي) سيواجه) (فتى (شيلبي) الشقي، (كيني باورز |