"silahlı bir" - Traduction Turc en Arabe

    • معه سلاح
        
    • بمسدس
        
    • المسلح طلب
        
    • يحمل بندقية
        
    • يحمل سلاحاً
        
    • مع مسدس
        
    • مسلح أستطيع
        
    • مسلحة في
        
    • يحمل سلاح
        
    • مُسلح
        
    • مسلح في
        
    • مسلحا
        
    • مسلّح في
        
    • معه بندقية
        
    • مُسلحة
        
    Silahlı bir babası olmasa, aramızda bir şeyler olabilirdi! Open Subtitles لو لا تمتلك أبْ معه سلاح لكانحدثلهاشيئ !
    Ölünün yanında duran eli Silahlı bir adamı aramak gibi. Open Subtitles كما لو أننا رأينا أحداً يقف أمام جثة رجل بمسدس
    Silahlı bir soygun davasında, suçsuzluğunun ispatlanmasına itiraz eden, pek nadirdir. Open Subtitles نادراً ما نسمع في قضايا السطو المسلح طلب بعدم الترافع
    Pekâlâ, eli Silahlı bir adam her an burada olabilir. Open Subtitles حسنا، في أي لحظة، وهو رجل يحمل بندقية هي ستأتي من خلال الحق هنا.
    Ormanda kulübenin etrafında gezinen eli Silahlı bir adam var. Open Subtitles ثمة رجل في الغابة يحمل سلاحاً يطوف حول الكوخ
    Bir ara vermeye, Nemo'nun mekanına gittik, ve Silahlı bir herif geldi. Tanrım. Open Subtitles ذهبنا لمطعم نيمو لأخذ استراحة ودخل شخص هناك مع مسدس
    Yerlerimizi değişirsek ve içeriye Silahlı bir davetsiz misafir girdiğinde sıçrar ve seni korurum. Open Subtitles لو بدلنا الجوانب ودخل متطفل مسلح أستطيع أن أقفز وأحميك
    Bir daha anlatsana. Hava alanında, Silahlı bir helikopter mi görmüştün? Open Subtitles أخبرني ثانية ، هل رأيت مروحية مسلحة في المطار؟
    Silahlı bir doktor, kardeş. Open Subtitles طبيبكم معه سلاح يا أخي
    Çok iyi. Silahlı bir sarhoş. Open Subtitles حسنا , عظيم , سكير معه سلاح.
    Silahlı bir çocuktu. Open Subtitles كان فتى معه سلاح
    Silahlı bir pislik. Üç defalık olay. Hepsi bu. Open Subtitles أعني حثالة بمسدس ثلاثة عمليات ضرب هذا كل شيء
    Şu anda banyomda Silahlı bir adam olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف أن هناك رجل بمسدس فى حمامى الأن؟
    Silahlı bir soygun davasında, suçsuzluğunun ispatlanmasına itiraz eden, pek nadirdir. Open Subtitles نادراً ما نسمع في قضايا السطو المسلح طلب بعدم الترافع
    Tommy gelmeden bir hafta kadar önce Silahlı bir herif yolculuğuna son verdi. Open Subtitles .. "واسبوع قبل سفر "تومي رجل كان يحمل بندقية أنهى رحلته
    Eğil! Yukarıda Silahlı bir adam var. Open Subtitles انخفض ،هناك رجل يحمل سلاحاً هنا
    O zaman söyle bakalım, eli Silahlı bir manyağı sinirlendirecek kadar aptal bir adama ne denir? Open Subtitles اذا أنت اخبرني ماذا تسمي الرجل غبي بما يكفي ثم يصير الى غاية الجنون مع مسدس محشو لعين
    Yerlerimizi değişirsek ve içeriye Silahlı bir davetsiz misafir girdiğinde sıçrar ve seni korurum. Open Subtitles لو بدلنا الجوانب ودخل متطفل مسلح أستطيع أن أقفز وأحميك
    Eski köle sahibi beyazlar arasında zenci ve Silahlı bir kovboy. Open Subtitles بدلة راعي بقر زنجية مسلحة في غرفة مليئة بمالكي العبيد البيض السابقين
    Arenamda Silahlı bir kaçak olduğunu mu söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تقول لي بأنّ لديّ هارب يحمل سلاح يركض في صالتي؟
    Silahlı bir suçluyu kaçıracak pilotları bulmak biraz vakit alır. Open Subtitles يأخذ بعض الوقت إيجاد طيارين مستعدين للإقلاع مع مجرم مُسلح
    Uçakta Silahlı bir adam olacağı söyleniyor. Open Subtitles إنها تقول ان هناك حارس مسلح في الطائرة
    5-5-David, az önce Güney Holden'a doğru giden silâhlı bir şüpheli gördüm. Open Subtitles نداء للمقسم رأيت للتو مسلحا مجهولا يتجه جنوب شارع هولدن
    Bugün Sheung Wan'da Silahlı bir çatışma vardı. Open Subtitles كان هناك نزاع مسلّح في شبكة شيونج الواسعة النطاق بعد ظهر اليوم
    Bayan Jamieson'un konuk odaları ve Silahlı bir kahyası var. Open Subtitles السيدة جيمسون لديها غرف إضافية و لديها خادم معه بندقية
    Dağınıklık için özür dilerim ama az önce Silahlı bir soyguna müdahale ettik. Open Subtitles حسناً، أننِي أسفُ علي هذه الفوضى ولكِن صادف أن هُناك سرقة مُسلحة خِلال العملية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus