| Priya ben üzgünüm, ben öyle mutluydum ki bizim sevgimiz senin kalbinden Seema'nın acısını sildi. | Open Subtitles | أنا كنت سعيد جداً أن أن حبنا مسح حزنك على موت سيما من قلبك |
| Ama sonra da ona verdiğim suyun ağzını sildi. | Open Subtitles | ثم مسح القنينة بيده، عندما قدّمت له الماء |
| Belediyenin veri tabanına girdi ve tüm park cezalarımı sildi. | Open Subtitles | لقد اخترق قاعدة بيانات المرور وقام بمسح كل مخالفاتي للوقوف بالممنوع |
| Haçlı seferi ona karşı duyduğun nefreti sildi mi? | Open Subtitles | هل محت الحمله المقدسه كرهك منه ؟ لا اعرف |
| Ayrılırken tüm harddiskini sildi. | Open Subtitles | لقد محى كل البيانات التي على حاسوبة عند رحليه |
| Demek ki onları kaçıran bunu planladı ve mesajlarını sildi. | Open Subtitles | حسنا,أي من أخذهما قد خطط لهذا و حذف رسائلهما |
| Birkaç ay önce talihsiz bir elektroşok terapi seansı yaşadım hayatımın yedi haftasını sildi benden. | Open Subtitles | قبل أشهر قليلة لسوء الحظ كان لدي جلسات لعلاج الصدمة تلك مباشرة مسحت 7 أسابيع من حياتي |
| Hafızamı sildi.Hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد مسح ذاكرتي أنا لا أتذكّر سأخبرك بما أعرف لقد هيّأت. |
| Ona artık hiç borcum kalmadı. Senin bütün borcunu sildi. | Open Subtitles | انت لا تدين له بأي شيء بعد الآن هو مسح ديونك من قائمته |
| Babam, daha önce bir kez dahi ağlarken görmediğim adam göz yaşlarını sildi ve dedi ki: | Open Subtitles | أبي , الذي لم أره يبكي ابداً في حياتي :مسح دمعته وقال |
| Yüzü temizdi, o da kanı sildi. | Open Subtitles | وجه الضحية كان نظيفا اذا هو مسح الدم الندم؟ |
| Cesedi küvetin dışına çıkardı ve sonra... burada kanıt olabilecek her işareti sildi. | Open Subtitles | أخرج جثتها خارج الحوض ثم قام بمسح أي شئ يشير الى أنهم كانوا هنا أساسا |
| Ama ambar keşfedildiğinde sadece senin hafızanı sildi. | Open Subtitles | و لكن عندما إختفت الحظيرة. فقد محت ذاكرتك بالمُقابل. |
| Ya da onu yakaladık ama hafızalarımızı sildi. | Open Subtitles | أو أننا قبضنا عليه بالفعل لكنه محى فقط ذاكرتنا حوله |
| Ama hattın diğer ucunda kimseyi bulamadık, ki bu da ya karşı taraf sildi, ya da hiç var olmadılar anlamına geliyor. | Open Subtitles | ولكننا لم نجد أي حساب آخر في النهاية مما يعني بان الشخص الأخر حذف ذلك البرنامج أو لم يوجد هذا الشخص من الأصل |
| Gösteri için büyük bir dosya ve küçük bir dosya ve sadece birini sildi. | Open Subtitles | سميك للعرض والصغير معه ولو مسحت واحداَ فقط |
| Wyoming'de bir yanardağ patladı ve batıdaki eyaletlerin yarısını haritadan sildi. | Open Subtitles | ثم أنفجرت بعض البراكين في (وايومنغ) وتم محو نصف الولايات الغربية |
| Silinmis. O sildi ve su an ortalikta onun hicbir fotografi yok. | Open Subtitles | إختفت, لقد مسحها و الأن لا يوجد له أية صورة في أي مكان |
| Beyaz adam, Süpermen olduğum hatıralarımı sildi ve bana tuhaf haplar verdi. | Open Subtitles | الرجل الابيض ازال ذاكرتي كسوبرمان و اعطاني حبوب غريبة |
| Yok oldu ve bilgisayarındaki tüm bilgileri sildi. | Open Subtitles | . قام الدكتور بحذف جميع البيانات وغادر الجيش |
| Videoları bu yüzden sildi ve bir tanesini Amanda'nın babasını suçlamak için bıraktı. | Open Subtitles | لهذا حذفت كل الفيديوهات إلا الذي يدين أب أماندا |
| Buna rağmen, mesajın tamamını çözümlememizden önce birisi onu sildi. | Open Subtitles | على أية حال، قبل نحن كنّا قادرون على الحلّ الإرسال، شخص ما حذفه. |
| İradem dışında beni aldı, hafızamı sildi ve eve döndüğümde de Karalık Fea olu-verdim? | Open Subtitles | يختطفني قسرا يمسح ذاكرتي و عندما أعود أجد بأنني فاي مظلمة |
| Bu, kişi tepkisel zihnini sildi demek. | Open Subtitles | هذا يعنى أن الشخص قد محا عقله التفاعلى. |
| Kaskından gelen tepki zihnini tamamen sildi. | Open Subtitles | ردود الفعل من خوذته تمحى تماما من عقله. |