| Güvenlik tesisine girip saldırıdan sonra çekilen filmi silmişler. | Open Subtitles | دخلوا إلى بناء الأمن و مسحوا صور ما بعد الهجوم |
| Ayrıca maskeleri de bir çeşit çamaşır suyu çözeltisiyle silmişler. | Open Subtitles | وايضاً مسحوا الاقنعة بستعمال نوع من المحاليل |
| Hiçbir şey yok. silmişler. | Open Subtitles | لم أحصل على شيء، لقد مسحوا هذا الشيء |
| Gerçek kayıtları silmişler. | Open Subtitles | لقد مسحوا التقرير الرسمي تماما. |
| Bay Kirkhill'e haber verin. Şebekeyi silmişler. | Open Subtitles | أخبر السيد كيركهيل أنّ لدينا مشكلة لقد محوا الشبكة |
| Hal ve Klavye sürücülerini silmişler o yüzden kafasındaki aygıtı çıkaracaklar. | Open Subtitles | (هال) و(كيبورد) محوا أقراصهم الصلبة إذاً الآن عليهم أن ينزعوا منه الزرع |
| Sürücülerini silmişler. | Open Subtitles | لقد مسحوا الأقراص الصلبة |
| Zemini silmişler, herşeyi silmişler. | Open Subtitles | مسحوا الأرضية ، وكلّ شيء. |
| silmişler sanki ama sadece önceki günü. | Open Subtitles | يبدو وكأنهم مسحوا آخر يوم فقط |
| Bana ait tüm izleri silmişler. | Open Subtitles | مسحوا آخر أثر لي |
| Hafızanı silmişler. | Open Subtitles | لقد محوا ذاكرتك |