"simgeliyor" - Traduction Turc en Arabe

    • يمثل
        
    • ترمز
        
    • تمثل
        
    • يرمز
        
    • يمثّل
        
    • تمثّل
        
    • يُمثل
        
    Küçük pembe işaretçinin hareket ettiğini görebilirsiniz, bu da bizim konumumuzu simgeliyor. TED يمكنكم رؤية المؤشر الوردي يتحرك ، يمثل وضعنا.
    Kesik çizgi Başkan'a saldıran mutantı simgeliyor. Open Subtitles الخط المتكسر يمثل مسار المتحول الذي هاجم الرئيس
    Turna, ailevî yükümlülüğü simgeliyor; kendini kollaman gerektiğini. Open Subtitles وجدتها ترمز للالتزام العائلي الانتباه لنفسك
    Kadın ise burayı simgeliyor. Yaşamımızdaki günahların üstesinden gelen. Open Subtitles المرأة التي ترش الماء ترمز لعمل الانجيل القادر أن يغلب الخطية في حياتنا
    Tanrı'nın gözlerini, toplumu ahlaki bir bataklık olarak görüşünü simgeliyor. Open Subtitles إنها تمثل عيني الرب تحدق وتحكم على المجتمع بأنه فاسد.
    Ondan nefret ediyorsun çünkü o, senin sahip olmak istediğin çocuğu simgeliyor. Open Subtitles أنت تستائين منها لأنها تمثل الطفل التى تريدين انجابه
    Yukarıda sağda, keklikler eğlenceyi simgeliyor. Open Subtitles على الجانب العلوي الأيمن, الحجل الطائر يرمز إلى الرعونة
    O ucube genetik mühendisliğinde büyük bir adımı simgeliyor. Open Subtitles ذلك المسخ يمثّل قفزة كبيرة في عالم الهندسة الوراثية
    Her perçem bir kabileyi simgeliyor. Her boncuk, beyaz adamın tutulmamış bir sözü. Artı tersi de giyiliyor. Open Subtitles كلّ مجموعة تمثّل قبيلة، و كلّ خرزة، تمثّل نكوثَ رجلٍ أبيض بوعده، كما يمكن إعادتها.
    Bu bir gelinin ne kadar güzel ve takdir edilir olduğunu simgeliyor. Open Subtitles ..كما ترى, هذا يمثل إلى أي مدى يجب أن يكون جمال و احترام العروس
    İşte o, bonsainin oluşumu için gerekli olan üç temel erdemi simgeliyor. Open Subtitles المثلث يمثل ثلاث نقاط اساسية لتشكيل البونساي
    Her sakatlama şüphelilerin... kurbanların işlediğini düşündüğü suçları simgeliyor. Open Subtitles كل تشويه يمثل الجرائم التي يعتقد المجرمان المجهولان أن هؤلاء الثلاثة ارتكبوها
    Bu sadece öylesine bir yüzük ama 60 yıllık bir aşkı simgeliyor. Open Subtitles إنه مجرد خاتم بسيط لكنه يمثل 60 عاماً من الحب
    Bu güzel sessiz ortamda o sensörler ve bu sınırlar dünyayla çelişkinizi simgeliyor. Open Subtitles هنا، في هذه البيئة الجميلة الهادئة تلك المستشعرات وهذه الحدود ترمز إلى الصراع مع العالم
    Bu hareket beden ile zihin arasındaki bağlantıyı simgeliyor. Open Subtitles هذه الحركة ترمز إلى العلاقة بين الجسم والعقل
    Kaçınılmaz ölüm karşısında bile küstahça durabilen adamı simgeliyor. Open Subtitles كي ترمز إلى غطرسة الرجل حتى بعد أن يواجه الموت المُحتم.
    Kansas'dan beyaz, sıska bir sürtük taa Luisiana Purchase'den bizi buralara sürüklüyen bu kadın neyi simgeliyor? Open Subtitles مالشيء المميز في عاهرة ، بيضاء ونحيلة من كانساس تلك من قلبت مؤخرتينا في انحاء لويزيانا ماذا تمثل ؟
    Kurbanların karınlarındaki delikler takımyıldızları simgeliyor. Open Subtitles الجروح المثقبة على بطن الضحايا تمثل مجموعات النجوم
    İstediğim ama sahip olamadığım her şeyi simgeliyor gibiydi. Open Subtitles كأنها تمثل كل شيء حلمتُ به يوماً ولكن لم أستطع الحصول عليه أبداً
    Bu haçların her biri bir cezayı simgeliyor. Open Subtitles كل واحد من هذه الصلبان يرمز الى حكم شخصي
    Her biri Walter Bishop tarafından zarar verilen çocukları simgeliyor. Open Subtitles كل واحد منها يمثّل طفلاً آذاه (والتر بيشوب).
    Bunlar defne çelenginin yapraklarını simgeliyor. Bunun ortasında da gümüş yıldız yer alır. Open Subtitles تمثّل الآشعة المُرمّزة المُحيطة بإكليل الغار، والذي يكون في منتصفه النجمة الفضّية.
    Beyrut-Paris uçuşu Kuzey Güney gerilimini, Fransa'nın yanlışlarını batıya karşı bakteriyolojik tehdidi simgeliyor. Open Subtitles طيران " بيروت - باريس " يُمثل " توترات الشمال والجنوب، أخطاء " فرنسا والتهديد البكتريولوجي إلى الغرب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus