| Mozaik web sitesindeki tahminlere göre yarım milyon kişiye ulaştık bile. | Open Subtitles | التخمينات على موقع الفسفيساء تحوي نصف مليون من رؤى النّاس بالفعل. |
| Bunun yerine, vatandaşların şehir web sitesindeki bilgiye ulaşmak istedikleri asıl şekle uyan benzer bir paralel site yapmaya karar verdiler. | TED | فبدلًا من ذلك، قرروا بناء موقع مواز متوافق مع رغبة المواطنين أن يتفاعلوا مع المعلومات على موقع مدينة. |
| - Sen söyle. Yaklaşık iki ay önce göndereni belirsiz bir e-posta aldım. Bir randevu sitesindeki profilinin linki vardı. | Open Subtitles | تلقيتُ رسالة إلكترونيّة مجهولة منذ شهرين تقريباً مع رابطٍ فيها لملفّها على موقع التعارف. |
| Ve seçimler tamamlandıktan sonra elinizdeki makbuzla web sitesindeki oyu karşılaştırarak oyunuzun sayılıp sayılmadığını kontrol edebilirsiniz. | TED | وبعد نهاية الإنتخابات، يمكنك التأكد من عدّ صوتك بمقارنة الفاتورة التي لديك مع الأصوات على الموقع الإلكتروني. |
| Web sitesindeki eğitim programı kılavuzunu... oyun gibi görünecek şekilde yeniden düzenle. | Open Subtitles | من الممكن ان نصمم برنامج تعليمى شيق يبدو و كانه لعبة على الموقع |
| Web sitesindeki resimler tamamen uygunsuz! | Open Subtitles | الصور التى على الموقع الإلكترونى ليس مُصرح له تماماً. |
| İnternet sitesindeki resimlerde o güzelim yüzün görünmüyordu. | Open Subtitles | الصور التي على موقع الإنترنت لا تُظهر وجهكِ الجميل |
| - Sen söyle. Yaklasik iki ay önce göndereni belirsiz bir e-posta aldim. Bir randevu sitesindeki profilinin linki vardi. | Open Subtitles | تلقيتُ رسالة إلكترونيّة مجهولة منذ شهرين تقريباً مع رابطٍ فيها لملفّها على موقع التعارف. |
| Bizim çalışmamızın yayımlanmasından hemen sonra Reddit web sitesindeki "Ask me anything" e katıldı. | TED | وبعد وقت قصير من نشر عملنا، شاركنا في "Ask Me Anything" على موقع "reddit". |
| Okulun web sitesindeki röpörtajlarını dinledim. | Open Subtitles | لقد سمعت لمقابلاتك على موقع المدرسة |
| Belediye meclisinin internet sitesindeki fotoğrafımı görmediniz mi? | Open Subtitles | ألم ترى صورتى على موقع مجلس الدولة؟ |
| Sırf eğlence için, başka bir yerden "aranıyor" sitesindeki numarayı aramıştım. | Open Subtitles | لقد اتصلت بالرقم المدرج على موقع "المطلوب" خاصته ذات مرة من مكان بعيد عن هنا، لمجرد التسلية |
| Living Scrapbook sitesindeki sayfama bak, tamam mı? | Open Subtitles | تفحصي صفحتي الخاصة على موقع موافقة ؟ ..."livingscrapbooks" |
| Kampanya sitesindeki biyografisine göre Senatör Bracken bölge savcısının New York'da 1988'den 1992'te kadar asistanlığını yapmış. | Open Subtitles | وفقاً للسيرة على موقع حملته على الإنترنت، كان السيناتور (براكن) مُساعد النائب العام لـ(نيويورك) من عام 1988 لعام 1992. |
| İşin aslı Smithsonian'ın sitesindeki özgeçmişinden bu bilgileri aldım. | Open Subtitles | على موقع " سميثونيان " الخاص |
| Bu resimler kocanızın web sitesindeki özel fotoğraflar bölümünden. | Open Subtitles | تلك من الصور الخاصة بزوجك على الموقع الالكترونى |
| Ama internet sitesindeki fotoğraf Chris Wallace'ın dı. | Open Subtitles | أجل و لكنها كانت صورة كريس والاس على الموقع |
| Web sitesindeki tartışmasını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتي النقاش على الموقع الإلكتروني؟ |
| Bir internet sitesindeki rapordan bahsediyorlar. | Open Subtitles | هناك تقرير غن هذا على الموقع |