| Tehdidi etkisiz hale getirmek, sivilleri korumak, UAC verilerini UAC verilerini kurtarmak. | Open Subtitles | احتواء والقضاء على التهديد وحماية المدنيين واسترجاع استرجاع ملكية اليو اية اس |
| Karşı saldırı veya kaçış teşebbüsü nafiledir ve sivilleri tehlikeye atar. | Open Subtitles | انها تجعل محاولة القتال او الهروب غير مجدية وخطيرة على المدنيين. |
| sivilleri sıraya dizip babama ve askerlerine seçim yapmaları gerektiğini söylerken. | Open Subtitles | حين وضعوا المدنيين في صف وقالوا لوالدي وجنوده أن عليهم الإختيار |
| Washington'un onayı olmadan sivilleri kabul edemem. | Open Subtitles | لا مدنيين على متن القطار الا باذن خاص من واشنطن |
| Ama asiler şehirlere girdiler ve Rus sivilleri öldürmeye başladılar. | Open Subtitles | المتمردون نقلوا معاركهم إلى المدن وشرعوا في قتل المدنيين الروس |
| sivilleri öldürmeden ve insanları kendimize düşman etmeden yapabileceğimizin en iyisi bu. | Open Subtitles | هذا أفضل ما أستطعت عمله من دون قتل المدنيين وتحوٌل الشعب ضدنا |
| Silahını çekip koşan ve o masum sivilleri yere seren sensin. | Open Subtitles | أنت الذي سحب مسدسك وركضت وأنت تتدافع بين أولئك المدنيين الأبرياء. |
| Ben bu sivilleri tekneye geri götüreceğim. Ve sizi orada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | و الآن أنا سآخذ هؤلاء المدنيين إلى القارب و ننتظركم هناك |
| Burada yatanlar İtalyan askerleriyle Rus sivilleri, Almanlar onlara kendi mezarlarını kazdırmış. | Open Subtitles | هنا ، بعض الجنود الإيطاليين و المدنيين الروسيين ، إن الألمان يجعلونهم يحفرون قبورهم |
| Suçsuz yere ölen sivilleri hatırla. | Open Subtitles | تذكروا المدنيين الذين ألقاهم القدر فى طريق الجيوش |
| Bu esnada, sen de yamayı halledip sivilleri kurtarabilirsin. | Open Subtitles | في هذه الأثناء،أنت يُمْكِنُ أَنْ تَلْحمَ رقعتَكَ وبعد ذلك اخلي المدنيين |
| Filmi alın ve sivilleri istinat noktasına getirin. | Open Subtitles | أخبرهم أن يعثرون علي ذلك الفيلم ويجلبون أولئك المدنيين إلى القاعدة |
| Siviller askerlere tükürüyor, askerler sivilleri öldürüyor. | Open Subtitles | المدنيين يبصقون على الجنود. الجنود يَضْربونَ المدنيين. |
| Siviller askerlere tükürüyor, askerler sivilleri öldürüyor. | Open Subtitles | المدنيين يبصقون على الجنود. الجنود يَضْربونَ المدنيين. |
| - Mümkün olduğunda herhangi bir saldırıdan önce sivilleri tahliye etmeye çalışın. | Open Subtitles | عندما يكون مستطاع, حاول الترتيب لاخلاء المدنيين قبل أى هجوم أمريكى |
| sivilleri, Gosselin'in Marketine topluyorlar. Ne olduğunu öğrenene kadar onları tutacağız. | Open Subtitles | سنحضر المدنيين الى جوسلين سنحتجزهم هناك لاكتشاف ما يحدث |
| General sivilleri bölgeden çıkarmak için ateş yakma emri verdi, o reddetti. | Open Subtitles | الجنرال أمرهم لوضع النار لتبرئة المدنيين لكن ستون رفض |
| Ateş ederken dikkat ve hedeflerinizi kontrol edin. sivilleri aradığımızı unutmayın. | Open Subtitles | تحققوا من الاهداف قبل اطلاق النار تذكروا نبحث عن مدنيين |
| Ya bölge sakinleri? sivilleri, Gosselin'in Marketine topluyorlar. | Open Subtitles | نحن نجلب المدنين إلى جوسلين سنحجزهم حتى ننتهى من هذا |
| Devletlerin sivilleri uzaktan kumandayla öldürmemeleri gerektiğine beni ikna etmene lüzum yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لإقناعي ان الحكومة لا يجب ان تقتل المواطنين عن بعد |
| sivilleri sokaktan çekin. Cesedi taşıyacağız. | Open Subtitles | أريد إبعاد كلّ المدنيّين عن الشارع، فسنخرج جثّة |
| Bu sana, sivilleri güvenli bir yere götürmek için yeterli zaman yaratmalı. | Open Subtitles | هذا يجب ان يُعطى المزيد من الوقت لإيجاد مكان آمن للمدنيين |
| Siktiğimin sivilleri böceklere bakınca ne görüyorlar? | Open Subtitles | المدنيون الملاعين، عندما ينظرون إلى صرصار مالذي يرونه؟ |
| Toksik ot ilacının 50000'den fazla doğum arızasına yolaçtığı bildirildi ve Vietnam sivilleri ve askerlerinde yüzbinlerce kanser vakasına ve Güneydoğu Asya'da görev yapmış eski Amerikan askerlerinde. | Open Subtitles | مبيد الأعشاب السام سبب على ما يقال أكثر من 50000 عيب خلقي ومئات الآلاف من حالات السرطان في الجنود والمدنيين الفيتناميين |
| Buraya taşındığımdan beri, sivilleri tedavi ettim. | Open Subtitles | منذ أن إنتقلتُ للإقامة هنا، بدأتُ أعالج مدنيّين تقريباً بشكل كامل |