Üst düzey siyasiler arasında güçlü bir Almanya ile barış lobisi vardı. | Open Subtitles | كان هناك أتجاه قوى جداً لعقد معاهدة سلام بين السياسيين العاملين وقتها |
Petrol çıkarma hakkı için de siyasiler, yerlilerle ve çevrecilerle uğraşacak. | Open Subtitles | لِذا يَمكن أن نَترك أمور السياسيين للمواطنيين و أمور البيئة للحقوقيون. |
Sistem siyasiler tarafından ele geçirilmişti siyasiler de yalnız basına saygı gösterirdi. | Open Subtitles | النظام يحكم من قبل السياسيين والسياسيين فقط يحترمون الإعلام |
Kalbim tıpkı siyasiler gibi, çok tuhaf. | Open Subtitles | قلبك مثل السياسيين أوقات غريبة هذه التي نعيشها" |
siyasiler kendi ceplerini doldurmakla meşgul. | Open Subtitles | هؤلاء الساسة يجمعون المال في جيوبهم لأنفسهم |
Yetkililer ve siyasiler izlemekten başka bir şey yapmıyor. | Open Subtitles | ...الشرطة و السياسيين جميعهم واقفين يتفرجون بدون أي يهتموا |