| Bu konuyla ilgili olarak aradığım tek müvekkil siz değilsiniz. | Open Subtitles | واسمحى لي أن أستهل هذا بالقول أنت لست العميل الوحيد الشركة الذى علىَّ الاتصال به حول هذا الموضوع |
| İşçiye ihtiyacı olan tek sanayici siz değilsiniz... | Open Subtitles | أنت لست رجل الصناعه الوحيد الذي يحتاج الى العمال |
| Ama söylediğiniz gibi bu siz değilsiniz öyle değil mi? | Open Subtitles | لكن كما تعرف هذا ليس أنت كما قلت بشكل بليغ. |
| Kutsal dağın arayışında olupda Lotus Adası'na ilk gelen siz değilsiniz. | Open Subtitles | أنتم لستم أول من يأتي إلى جزيرة لوتس بحثاً عن الجبل المقدس |
| İnanın tek düzgün selamlanmayan kişi siz değilsiniz. | Open Subtitles | للاسف، انت لست الوحيد الذي لا يحيى كما ينبغي. |
| İnan, tek etkilenen siz değilsiniz. | Open Subtitles | صدقني، لستما الوحيدان اللذان أثر عليهما النيزك |
| İşlerini geciktiren bir tek siz değilsiniz. | Open Subtitles | . . أتعلمين , أنتِ لستِ الشخص الوحيد الذي يؤجل الأمور |
| İnançlarımızı yönlendirmek isteyen ilk siz değilsiniz,... ..ama ben, size garanti ederim ki bizim sadakatimiz sarsılmazdır. | Open Subtitles | ,لست انت أول من يحاول التأثير على معتقداتنا ولكن يمكنني التأكيد لك إيماننا , لن يتزعزع |
| İşgücüne ihtiyaç duyan tek sanayici siz değilsiniz Bay Schindler. | Open Subtitles | أنت لست رجل الصناعه الوحيد الذي يحتاج الى العمال سيد شيندلر |
| Beni bulmaya çalışan ilk kişi siz değilsiniz. | Open Subtitles | أنت لست الوحيد الذي جاء هنا يحاول إيجادي آنسة |
| Tarihle ilgilenen sadece siz değilsiniz? | Open Subtitles | أنت لست الوحيد المهتم بالتاريخ، أليس كذلك ؟ |
| Pazar okuluna giden bir tek siz değilsiniz. | Open Subtitles | أنت لست الوحيد الذي ذهب إلى مدرسة يوم الأحد |
| Savaşla değişen ilk asker siz değilsiniz. | Open Subtitles | أنت لست الجندي الأول الذي يتغير بسبب القتال |
| Bunu görmesi gereken kocanız, hanımefendi, siz değilsiniz. | Open Subtitles | . إن زوجك هو الذى يجب أن يرى هذا و ليس أنت |
| Sizi terslediğim için. Benim öfkeli olduğum siz değilsiniz. | Open Subtitles | لحدّتي معك ، ليس أنت من أنا غاضب عليه |
| TV olmamasından dolayı eziyet çeken yalnız siz değilsiniz. | Open Subtitles | أنتم لستم الوحدين الذين عانوا من عدم مشاهدة التلفاز |
| Sorun siz değilsiniz, parayı verenler. Nasıl olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم لستم المشكلة بل الممولون أنتم تعرفون هذا الشيء |
| Kraliyetten halkın arasında yürüyen ilk kişi siz değilsiniz ama en iyisi olmaya kararlısınız. | Open Subtitles | انت لست اول ملك يمشى بين الناس ولكنك الافضل |
| Tek siz değilsiniz isimler arayanlar. | Open Subtitles | انت لست مجرد باحث عن بعض اسماء الرجال |
| O iğneye ihtiyacı olan tek siz değilsiniz, alanı koruyun. | Open Subtitles | لستما الوحيدين اللذان يحتاجان إلى المصل، . حافظا على الحقل محميا ً، حسنُ ؟ لقد اقتربنا من النهاية. |
| Arkadaşım sandığım ama sonra benden kaçan ilk kızlar siz değilsiniz. | Open Subtitles | فأنتما لستما أول فتاتين أظن أنني صديقتهما و ينتهي بهما الحال بتجنبي |
| Bayan Masters, kocasının ölümünün hayalini kuran ya da evliliği bittiği için kızgın olan ilk müşterim siz değilsiniz. | Open Subtitles | سيّدة ماسترز، أنتِ لستِ العميلة الأولى التي تشعر بهوس جرّاء... وفاة زوجها أو تشعر بغضب... بسبب زوال زواجها. |
| Bedeli ödeyen siz değilsiniz; hatta Kraliyet Şeker de değil. | Open Subtitles | لست انت من يدفع, ولا الملكية للسكر |
| Evet. Ama yargılanacak olan siz değilsiniz. | Open Subtitles | أجل، ولكن لست أنت الشخص الذي بصدد المحاكمة. |
| Selam, evdeyim ve siz değilsiniz de. | Open Subtitles | أنا، أنا في المنزل وأنتم لستم هنا ماذا ؟ |
| Ben yetişkinim ve ne yapacağıma karar verecek olan benim, siz değilsiniz. | Open Subtitles | أنا أمراه بالغه, و انا من يقرر ماذا أفعل, وليس أنتم |
| - Mesele siz değilsiniz, oldu mu? | Open Subtitles | هذا ليس بشأنكِ أو بشأنهم، حسناً؟ |
| siz değilsiniz Kötü arkadaşlarsınız! | Open Subtitles | أنتم يا جماعة لستم كذلك أنتم أصدقاء سيئون |