Çünkü sizden önce dokunan kişi oğlunuzu kaçırdı. | Open Subtitles | ببساطة,لان الشخص الذي لمسها قبلكم,لديه ابنكم |
Kamp, sizden önce deve yolundan oraya ulaşacak. | Open Subtitles | معسكر الخيام سَيَصِلُ الى منتصف المسافة قبلكم ، عابرينعلىطريقِالجَملِ. |
O, sizden önce burada yaşayan küçük kıza aitti. | Open Subtitles | حسناً أنها ملكاً للفتاه الصغيره التى كانت تعيش هنا قبلكم |
sizden önce gelenlerin hissettiği tüm o hayreti siz de hissedin. | Open Subtitles | قد تشعر بالتعجب الذي انتاب كل أولئك الذين اتوا من قبلك |
Bu kasetlerde sizden önce gelen herkes ne yaptığınızı ve ne yapmadığınızı biliyor. | Open Subtitles | وكل من أتوا قبلك على هذه الأشرطة يعرفون ما فعلت وما لم تفعل |
Yine de, Bayan Blacklock sizden önce vefat ederse servetini onun çocuklarına bırakmış. | Open Subtitles | "مع ذلك، ترك عقاره لأولاد "سونيا "إن توفيت قبلكِ الآنسة "بلاكلوك |
Hastalığı sizden önce bilme nedeni buydu. | Open Subtitles | وهذا هو السبب الوحيد الذي جعلها تعرف قبلكم |
Onları sizden önce burada yaşayan insanlar bırakmıştı. | Open Subtitles | لقد تركوهم الأشخاص الذين كانوا يقطنون هنا قبلكم |
...sahil için yapılan görev çağrısı duydum, ...ve sizden önce oraya gittim. | Open Subtitles | وسمعتُ النداء إلى الشاطىء، وأردتُ التأكد بأنّ أصل إلى هناك قبلكم |
Beyler, sizden önce yalnızca birkaç kişinin... ..görme şerefine eriştiği bir şey göreceksiniz. | Open Subtitles | أيها السادة ، أنتم على وشك أن تشاهدون شيئاً .. شاهده قبلكم القليل جداً |
sizden önce burada oturan Richard tam inek tipliydi. | Open Subtitles | الرجل الذي كان هنا قبلكم لم يكن ذو ميول إجتماعية. |
Eğer sizden önce eve varıp, şifreyi değiştirmezsem, gerizekalılar! | Open Subtitles | ليسَ قبل أن أصل إلى المنزل قبلكم وأغيّر الرمز، أيها الأغبياء. |
"Bayraklar" oynadığında, sizden önce giden insanlara karşı saygı duymadan bununla karşılaşıyorsunuz. | TED | تنظر لهذا الاتجاه وقت النشيد الوطني، احتراماً لمن كان قبلك. |
Ve bu nesne sizden daha iyi biliyor, ve muhtemelen sizden önce, ne ihtiyaçınız olduğunu. | TED | وهذا الكائن يعرف أفضل منك وربما قبلك ، ما الذي تحتاجه فعلاً. |
Savaş böyle devam ederse, sizden önce orada olacağım. | Open Subtitles | بالطريقه التىى تسير بها الحرب سوف اكون هناك قبلك |
sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
Bu haklara sahipsiniz. sizden önce gelip bu üniformayı giyen insanlar sayesinde bu haklara sahipsiniz. | Open Subtitles | لديك هذه الحقوق بسبب الرجال الذي جاءوا قبلك وكانوا يلبسون الزى العسكري |
sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
Bay Dixon sizden önce Sarah Connor'la evlenmek istedi. | Open Subtitles | - أراد السيّد (دكسون) الزواج بــ (سارة كونر) قبلكِ |
Bay Dixon sizden önce Sarah Connor ile evlenmek istemişti. | Open Subtitles | أراد السيّد (ديكسن) الزواج بــ (سارة كونر) قبلكِ! |
Belki ben sizden önce giderim. | Open Subtitles | ربما أعود قبلكما |
Böyle kısa süre önceden haber verilen görüşmeler yapmaya alışkın değilim ama ününüz sizden önce geliyor. | Open Subtitles | لستُ مُعتادا على القيام باجتماعات في مثل هذه المُهلات القصيرة، لكن سُمعتك تسبقك. |
Şöhretiniz sizden önce geliyor genç bayan. | Open Subtitles | سمعتكِ تسبقكِ أيتها السيدة الشابة |