| Hayır, randevumuz yok ve evet, bizi buradan sepetlemek sizin hakkınız ama bugünlük bunu yapmamanızı rica ediyorum. | Open Subtitles | حسنا اذا . لا ليس لدينا موعد و نعم من حقك |
| Bu ligde oynamak sizin hakkınız değil, ayrıcalığınız. | Open Subtitles | إنه ليس من حقك اللعب في ذلك الدوري ، إنه إمتياز وشرف لك |
| Bay Sweeney, başka bir avukat üzerinde ısrar etmek sizin hakkınız. | Open Subtitles | سيد سويني، إن من حقك ...أن تطلب محاميًا آخر. |
| Bunlar sizin özel duygularınız ve onları hissetmek sizin hakkınız. | Open Subtitles | هذه أفكارك الخاصة، وهي من حقك. |
| Maaş sizin hakkınız, bayım! | Open Subtitles | المعاش التقاعدي هذا من حقك |
| Bu sizin hakkınız Sayın Yargıç. | Open Subtitles | وهذا من حقك يا سيدي |
| Bu sizin hakkınız. | Open Subtitles | هذا من حقك |
| - Bu sizin hakkınız. | Open Subtitles | وهذا من حقك |