Eğer içerideyseniz, sizinle konuşmam lazım! | Open Subtitles | هل يوجد احدا هنا ، اذا كان يوجد احد انا يتوجب عليك التحدث معك |
Eğer içerideyseniz, sizinle konuşmam lazım! | Open Subtitles | هل يوجد احدا هنا ، اذا كان يوجد احد انا يتوجب عليك التحدث معك |
Afedersiniz Profesör ama sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | عذرًا أيها البروفيسور لكن يجب أن أتحدث معك |
Evet, efendim, farkındayım, fakat sizinle konuşmam çok önemliydi. | Open Subtitles | أجل أدرك ذلك لكن من المهم جداً أن أتحدث معك |
Yüzbaşı, sizinle konuşmam gerek, ama kulağa çılgınca gelecek. | Open Subtitles | كابتن .. أريد التحدث إليك لكن .. قد يبدو الأمر عجيباً |
Dr. Crane, gerçekten sizinle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | الطبيب كرين أنا فعلاً احتاج للتحدث معك |
sizinle konuşmam gerek. Lütfen, lütfen Majesteleri! | Open Subtitles | يجب أن أتحدث إليك أرجوك, أرجوك, يا صاحب الجلالة |
Aslında sizinle konuşmam gerekiyor, Bayan Armacost. | Open Subtitles | لا ، أريد التحدث معك أنت يا سيدة أرماكوست |
Yeni doğmuş bir bebeğin bakımını yapmanız için sizinle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | اريد التحدث معك اذا كان ليك اهتمامات بتينى طفل رضيع |
Sağolun..durun sizinle konuşmam gerek, mailleri göndereni biliyorum | Open Subtitles | إنهم على وشك بدء التصويت اذهبي وانظري حمداً لله انتظر أريد التحدث معك راج " بريء أنا من أرسل الإيميات " |
sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث معك انها مسأله فى غاية الأهميه |
Ben Shaun Brumder. Başvurum hakkında sizinle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا شون بروندر أريد أن أتحدث معك بشأن طلب التحاقى |
Müfettiş, ben... benim sizinle konuşmam lazım patlamada ölen adamla ilgili. | Open Subtitles | حضرة المفتش,أريد أن أتحدث معك عن الرجل الذي مات بالإنفجار |
Bir sürü şeyle uğraştığınızı biliyorum ama test sonuçlarındaki bir şey hakkında sizinle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك تجابه العديد من الصعوبات حالياً لكنني أحتاج إلي التحدث إليك بخصوص |
sizinle konuşmam gerekiyor Binbaşı Saxon. | Open Subtitles | أنا اريد التحدث إليك ، أيها الآمر ساكسون انة لأمر هام جدا |
- sizinle konuşmam gerek. - Bu ne harika bir sürpriz. | Open Subtitles | ـ أريد التحدث إليك ـ يا لها من مفاجأة رائعة |
sizinle konuşmam gerekiyor, hemen. | Open Subtitles | انا بحاجه للتحدث معك حالاً |
Albay Yin, sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أيها الكولونيل ين, أريد أن أتحدث إليك |
Dr. Hendrix, polis. sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | دكتور هندريكس، هنا الشرطة أريد أن أتكلم معك |
Kızımın düğünü için camiyi ayırtma hakkında sizinle konuşmam lazım. | Open Subtitles | اريد ان اتحدث معك عن حجز المسجد لحفل زفاف ابنتي |
sizinle konuşmam gerek. - Ne hakkında ? | Open Subtitles | - الوكيل مولدر، أحتاج للكلام معك. |
Böldüğüm için özür dilerim Bayan Başkan, fakat sizinle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | متأسفٌ للمقاطعة، سيدتي الرئيسة لكني أحتاج للحديث معك -أيمكن أن ينتظر ذلك؟ |
Dinleyin, sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | استمعوا، عليّ أن أتحدث معكم ياقوم |
sizinle konuşmam lazım. | Open Subtitles | نريد التحدث معكم |
- Hayır uyanık, onu çağırayım. - İyi ama sizinle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | إنه مستيقظ، سأناديه لا داع، أريد التحدث معكِ |
Haydi ofisime geçelim. sizinle konuşmam gerekenler var. | Open Subtitles | لنذهب الى مكتبي اريد ان اتكلم معك حول امر ما |
Dinleyin, herkes biraz bulaşığı bıraksın. sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | مرحباً جميعاً, اتركوا الأطباق لوهلة أريد التحدث إليكم |