| 'Sleeper cells'in yaptıkları bu büyük hazırlığa bakılırsa Mumbai şehri büyük bir felaketin eşiğinden dönmüş. | Open Subtitles | عند النظر إلى حجم الاستعدادات لهذه الخلايا النائمة شيء واحد مؤكد هو أن مومباي.. تم إنقاذها من كارثة كبرى |
| Şu anda dünyada en büyük tehdit 'Sleeper cells'dir. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أكبر تهديد على العالم هي الخلايا النائمة |
| Bakın, teröristlerin dünyasında, bu 'Sleeper cells'ler en gizli örgütlerdir. | Open Subtitles | انظر، في عالم الإرهاب ..هذه الخلايا النائمة هي التي تكون أنشطتها الأكثر سرية |
| Sleeper's'daki partiye. | Open Subtitles | للحزب في النائم وتضمينه في بار. |
| Onu boynundan tutup sürüklüyor boyun kıran "Dragon Sleeper" hareketini yapıyor. | Open Subtitles | والان يجُره للأعلى عن طريق رقبته ويستخدام حركة "التنين النائم" لكسر رقبته |
| 'Sleeper cells'den 12 kişinin bu şekilde öldürülmeleri aramızda hala bu tür saldırılara karşı kendilerini hazırlıklı tutan insanlar olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | مثل ال12 الذين قتلوا كانوا نوع من الخلايا النائمة إلا أنهم بقوا بين الناس العاديين وأعدوا أنفسهم للهجوم.. |
| Bu 'Sleeper cells'ler, acaba herhangi bir dine bağlılar mı? | Open Subtitles | هل هذه الخلايا النائمة تنتمي إلى دين معين؟ |
| Ve canlarını feda etmeye hazır olana 'Sleeper cells' denir. | Open Subtitles | والذين هم على استعداد للتضحية بحياتهم يدعون بالخلايا النائمة |
| O halde bu 'Sleeper cells'ler üstlerinden emir alıncaya kadar normal bir hayat sürerler, öyle mi? | Open Subtitles | طالما هذه الخلايا النائمة لا تحصل على أوامر من زعمائهم فهم يعيشوا حياة طبيعية؟ |
| Ve emir almayan 'Sleeper cells'ler uykuya dalacaklar. | Open Subtitles | وطالما لا تحصل الخلايا النائمة على أوامر، ستصبح في سبات عميق |
| 'Sleeper cells'lerin lideri ortaya çıkacak ve sen onu öldüreceksin. | Open Subtitles | رئيس الخلايا النائمة ينبغي عليه الخروج بحيث يمكنك قتله |
| Görünüşe göre bu durum 'Sleeper cells ile ilgili bir durum. | Open Subtitles | يرتبط هذا إلى وفاة من 12 الخلايا النائمة |
| Benimle birlikte, 'Sleeper cells'lerin de lideri ölecek. | Open Subtitles | بالإضافة إلي، سيموت أيضا أولئك الذين ينظمون الخلايا النائمة |
| Ondan sonra... 'Sleeper cells'ler komalık cells'ler olacak. | Open Subtitles | بعد ذلك جميع الخلايا النائمة سوف تصبح خلايا غيبوبية |
| Beni öldürsen bile o gemide bütün 'Sleeper cells'lerin ağlarını kontrol eden sistem var. | Open Subtitles | حتى لو كنت قتلتي السفينة تحتوي على تفاصيل الشبكة للسيطرة على الخلايا النائمة |
| Amerika'nın 'Sleeper cells'den kurtulması gerekiyordu. | Open Subtitles | وهو تخليص أمريكا من الخلايا النائمة |
| Ve dövüş "Dragon Sleeper" hareketiyle sona erdi. Ne son ama! | Open Subtitles | والقتال أنتهى بحركة "التنين النائم" يالها من حركة؟ |
| "Grim Sleeper" siyah kadımları öldürüyorken... ben L.A. da yaşıyordum. | Open Subtitles | كنت أعيش في لوس انجليس عندما كان"جريم النائم" يقتل النساء السود. |
| - "Bu benim en sevdiğim ikinci organım." - Woody Allen'ın "Sleeper" filminden. | Open Subtitles | "إنه عضوي الثاني المفضل" - "وودي ألين) النائم)" - |