| Ferguson ve Smitty'i arayabilirim ve bizimle orada buluşup teçhizatı alabilirler. | Open Subtitles | بإمكاني الإتصال بـ فيرغسون و سميتي حتى يلاقيانا هناك ليأخذا الشاحنة |
| Ne yazık ki Smitty adamı yakalayamadan John Winchester adında bir avcı onu öldürmüş. | Open Subtitles | للاسف قبل ان يقبض سميتي على الرجل صيّاد معروف بإسم جون وينشستر قبض علية |
| Smitty, temyizle ilgili çalışıyorum. | Open Subtitles | سميتي, انا اعمل على استئناف الدعوى |
| Üzgünüm, Smitty. Sadece Kötü Şeytan'ı ödünç alacaktım. | Open Subtitles | انا آسف سميتي فقط اردت استعارة خاصتك |
| Onun Smitty olduğınu sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت انه سمتي ذلك الشخص يبدو |
| sence Smitty aşık mı? | Open Subtitles | اتعتقدون بان سميتي واقع في الحب؟ |
| Smitty B.D. Olimpik Takımı'nın anabolik steroidlerle ilk tanışmasının öyküsünü anlattı. | Open Subtitles | سميتي) أخبرني قصة كيفية) ..تقديم السترويد للفريق الأمريكي الأولمبي أول مرة |
| Evet, ne yakaladın, Smitty'nin Fıçı Evi değil mi? | Open Subtitles | أجل، لديّكِ، ماذا، "سميتي كيج هاوس"، صحيح؟ |
| Smitty Bacall cinayet ve posta arabası soygunu çetesinin lideri. | Open Subtitles | (سميتي باكال)، زعيم هذه العصابة التي تخصصت في سرقة العرباتِ. |
| - Yedi bin dolar Smitty Bacall için. - Çok para bu! | Open Subtitles | سبعةٍ آلاف دولارًا من أجل (سميتي باكال)، هذه كمية كبيرة من المال. |
| En çok yaklaştığım zaman adamlarımdan biri olan Smitty'nin Abaddon'un adamlarından biri olan Protacgac'ın bıçak ile ilgili bilgisi olduğunu öğrendiği zamandı. | Open Subtitles | اكثر شئ اقتربت اليه هو عندما حاول احد اتباعي سميتي باستخراج بعض المعلومات من احد اتباع ابادون الذي قد يعلم شيئا عن السيف |
| Hey, Smitty, şovumu geri almaya geldim. | Open Subtitles | اهلا سميتي انا هنا لاسترجع مسلسلي. |
| Smitty'nin yerine, bir kola içmeye. | Open Subtitles | أين تذهبين؟ إلى الخــارج إلى (سميتي)، للكوكا |
| Hadi, Smitty. | Open Subtitles | بو بو هيا يا سميتي. |
| Tamam, bak Smitty, önemli olan, şuan yardımın gerekli. | Open Subtitles | حسناً إنظر (سميتي) ، القصد هو أننابحاجةلمساعدتك. |
| Smitty gibi birinden yardım almaktansa kulübü kaybetmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل أن أحسر النادي على أن أحصل علىشخصمثل(سميتي)ليساعدني. |
| Evet, mantıksız düşünüyorsun, Smitty'nin harika bağlantıları var. | Open Subtitles | لا .. أجل أنت غير عقلانية إن( سميتي)لديهإتصالاتمذهلة. |
| Mesajın var, Smitty. | Open Subtitles | رسالة هاتف, سميتي |
| Çünkü tavuk çiftliğindeki Smitty ve Reno bayılmışlardı ve onlar çok zor güler. | Open Subtitles | لان (سمتي) و (رينو) في مزرعة الدجاج احبوها وضحكوا بهيستريا |
| Smitty, ihtiyarın da dediği gibi... | Open Subtitles | سميتى , كما قال رجل حكيم كبير من قبل |
| Smitty'nin Yeri'ndeki pirzola veya Ajax Bar'da birayı koydukları fıçılar, ailemle birlikte çiftlikte olmak. | Open Subtitles | تناول الأضلاع في مطعم (سميثي)، أو الطريقة التي يبقون فيها الجعّة في أحواض في حانة (أيجاكس) خروجي مع ذوييّ في المزرعة |