| Ölmeden önce hatırladığın son şeyin bu yüz olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد هذا الوجه ليكون آخر شيء تتذكر قبل أن تموت. |
| Ölmeden önce hatırladığın son şeyin bu yüz olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد هذا الوجه ليكون آخر شيء تتذكر قبل أن تموت. |
| Göreceğim son şeyin kırıntılar olması çok kötü. | Open Subtitles | من السيئ جدا أن يكون آخر ما سأراه هي تلك القمره |
| Benden hoşlanmadığını biliyorum, ve yapmak istediğin son şeyin, bana yardım etmek olduğunu fakat gidecek bir yerim yoktu. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تحبيني وأعلم أن آخر ما تفكرين فيه هو مساعدتي |
| Böylece kimseye onun ne kadar mutsuz olduğunu ya da açıkça senin aklındaki son şeyin ben olduğumu mesaj atamayacağım. | Open Subtitles | لاقول كم هو مزري هذا او بشأن كيف أنني أخر شيء في بالك |
| Değişen şey; artık bu tüylü iblis var ve beni gizlice takip ettiği zamanlarda bile Tom'un kızı için yaptığı son şeyin sabit bir hatırlatıcısı. | Open Subtitles | حسنٌ، الذي تغير هو أني لديّ هذا العفريت الأشعث وحتى اينما اذهب فهو يطاردني إنهُ تذكيرٌ دائم , هو آخر شيءٍ فعله (توم) لأبنته |
| Dünyanın istediği son şeyin başka bir aktör olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأن أخر ما يحتاجه هذا العالم هو ممثل آخر |
| Şu anda duymak istediğin son şeyin Sam'i tekrar araştırdığımı söylemem olduğunu biliyorum ama-- | Open Subtitles | اعلم ان اخر شئ تريد سماعه الان انني تحريت من سام ، ولكن |
| Kadının örtmesi gereken en son şeyin onun omuzları olduğunu biliyor. | Open Subtitles | انها تَفْهمُ ان الشيءَ الأخيرَ للذِهاب على إمرأة هو أكتافَها. |
| Tımarhanedeki birinin yapması gereken en son şeyin sesler dinlemeye başlamak olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن آخر شيء يريد المرء فعله لو كان في مستشفى المجانين أن يستمع لأصوات |
| Ve benden duyduğunuz son şeyin hiç solo alamadığım konusunda rahatsız edici bir yorum olmasını istemedim. | Open Subtitles | ولم أرد أن يكون آخر شيء تسمعونه مني هو تعليق سخيف بشأن عدمي حصولي على الأغاني الفردية. |
| Duymak istediğin son şeyin bu olduğunu biliyorum ama son arkadaşın ben kaldım, Clay. | Open Subtitles | أعلم أنه آخر شيء تريد سماعه لأنني الصديق الوحيد المتبقي لك |
| Ve yeniden, herkes Aaron Williams hakkında duydukları son şeyin bu olacağını düşündüler. | Open Subtitles | و مرة أخرى, اعتقد الناس أن هذا هو آخر شيء سيسمعونه عن أرون ويليامز. |
| Ben varım, o Yaşayan Ölüler'in göreceği son şeyin bu surat olmasını istiyorum. Evet, biliyorum. | Open Subtitles | تعرف لا مشكلة لدي، آخر شيء أريده هو رؤية غباء أولئك الموتى الممسوسين |
| Şimdiye kadar gördüğüm en son şeyin senin yüzündüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق آخر شيء سوف نرى من أي وقت مضى هو وجهك. |
| İstediğim son şeyin ayrımlanmak olduğunu göremiyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تدركون أنّ آخر ما أريده هو أن أتميّز بين الجمهور؟ |
| Gördüğün son şeyin duvar kağıdı olduğunu düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تتخيل أن ورق الحائط هو آخر ما تراه قبل موتك ؟ |
| Bu konu üzerinde söylediği en son şeyin aileme ait olan kayıdı. | Open Subtitles | هذا آخر ما سمعته من عائلتي في هذا الموضوع |
| Belki bu gezegende yapacağım son şeyin kendim için olmaması doğru olur. | Open Subtitles | ربما من الصواب أن آخر ما سأفعله على هذا الكوكب ليس من أجلي |
| İstediğimiz son şeyin mahkemede bir seks avcısı olarak gösterilmen olduğu konusunda hemfikiriz. | Open Subtitles | اعتقد أننا متفقين أن أخر شيء تريده |
| Değişen şey; artık bu tüylü iblis var ve beni gizlice takip ettiği zamanlarda bile Tom'un kızı için yaptığı son şeyin sabit bir hatırlatıcısı. | Open Subtitles | حسنٌ، الذي تغير هو أني لديّ هذا العفريت الأشعث وحتى اينما اذهب فهو يطاردني إنهُ تذكيرٌ دائم , هو آخر شيءٍ فعله (توم) لأبنته |
| Bak... Hayatında isteyeceğin son şeyin bu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا أخر ما تريده في حياتك الآن |
| Şu anda duymak istediğin son şeyin Sam'i tekrar araştırdığımı söylemem olduğunu biliyorum ama-- | Open Subtitles | اعلم ان اخر شئ تريد سماعه الان انني تحريت من سام ، ولكن لما تفعل ذلك؟ |
| Yapmak istediğin en son şeyin kutlama olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أنا أُفكّرُ الشيءَ الأخيرَ أنت تُريدُ أَنْ تَحتفلُ به. |