| Sporcu partileriyle, amigo kız ekipleriyle geçirdiğim son dört yılı bunu düşünerek atlattım. | Open Subtitles | هذا ما جعلني أتحمل الأربع سنوات الماضية مسابقات، وفرقة التشجيع |
| Sen olmasaydın son dört yılı geçiremezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأصمد طوال الأربع سنوات الماضية من دونك |
| son dört yılı, Emory Üniversitesi'nde markette tulumuyla yürümekte sorunu olmayan bir bebeğin, nasıl olumsuz yargılanmaktan korktuğu için toplum içinde konuşmaktan çekinen bir yetişkine dönüştüğünü araştırdım. | TED | لقد أمضيت الأربع سنوات الماضية في جامعة إيموري في البحث عن كيفية تطور رضيعة، ليست لديها أية مشكلة بالتجول في البقالة بقميصها الداخلي، إلى شخص بالغ يرهب التحدث علنًا خوفًا من الانتقاد. |