| Öyle ki, son iki gündür yutamıyor. | Open Subtitles | إنه لا يمكنه الابتلاع في اليومين الماضيين |
| Öyle ki, son iki gündür yutamıyor. | Open Subtitles | إنه لا يمكنه الابتلاع في اليومين الماضيين |
| Harika. son iki gündür tam üç ismin olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | رائع , أتدرك أن لديك ثلاثة أسماء خلال اليومين الماضيين |
| Görünüşe göre aynı numarayı son iki gündür defalarca aramış. | Open Subtitles | يبدو انه قام بمهاتفته عده مرات خلال اليومين الماضيين |
| - son iki gündür patronların dikkati dağılmıştı. | Open Subtitles | في اليومين الأخيرين الزعماء مرتبكون |
| son iki gündür daha çok ilkel benlikle iletişime geçme konusunda konuşmamı dinlediniz. | Open Subtitles | سمعتموني خلال اليومين المنصرمين أتحدّث عن الاتصال بأنفسكم البدائيّة |
| son iki gündür kredi kartında hareket yok ve cep telefonu da kapalı. | Open Subtitles | لم يستعمل بطاقته الإئتمانية في آخر يومين ، وهاتفه مغلق |
| son iki gündür eve uğramadı. | Open Subtitles | إنها لم تنم في البيت الليلتين الماضيتين |
| son iki gündür 40 kişiyi kovdum. | Open Subtitles | طَردتُ 40 موظف في اليومين الماضيين كيف يتم الامر؟ |
| son iki gündür tek yaptığımın endişelenmek olduğunu öğrenince sinirlenirdi. | Open Subtitles | سوف تكون وحشية اذا علمت انني كل مافعلته في اليومين الماضيين هو القلق |
| son iki gündür, hatta iki aydır, bu adama dair aynı tarifi alıyoruz. | Open Subtitles | بالنظر إلى كثرة الإنتاج لهذا الرجل الذي كان في اليومين الماضيين |
| son iki gündür yaşananların, bu şehrin yaşadığı ... ... en acı veren trajedi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ما حدث خلال اليومين الماضيين لهذه المدينة هو الأكثر إيلاماَ |
| son iki gündür sıcaklık çok düştü. | Open Subtitles | درجة الحرارة انخفضت خلال اليومين الماضيين. |
| son iki gündür sanki... kendinde değil. | Open Subtitles | خلال اليومين الماضيين ، لقد كان... ليس بطبيعته |
| İlham verici. Buda bana en son umut nedenimi anımsatıyor-- ve son iki gündür bunu sıklıkla duyduk; bu boyun eğmez insan ruhu. İnsanların bu azmi, insan ruhundaki bu esneklik, Ve böylece yoksulluktan, hastalıktan perişan olacaklarını sandığınız insanlar kendilerini o durumdan çıkarıveriyor, bazen de onların toplumunda yer alıp, değişen dünyada onların yerini alan bir yardım için uzanmış bir el vasıtasıyla. | TED | إنه مُلهم. ويقودني إلى فئتي الأخيرة من الأمل-- ولقد سمعنا عن هذا كثيرا في اليومين الأخيرين: هذه الروح الإنسانية التي لا تقهر. هذا الحزم والتصميم من الناس، صمود الروح الإنسانية، لذا فإن الناس الذين سحقوا بواسطة الفقر، أو المرض، أو أي شيء آخر، يمكن أن يخرجوا أنفسهم منه، أحيانا بمد يد العون، وأخذ دورهم في المجتمع، وأخذ دورهم في تغيير العالم. |
| son iki gündür daha çok ilkel benlikle iletişime geçme konusunda konuşmamı dinlediniz. | Open Subtitles | سمعتموني خلال اليومين المنصرمين أتحدّث عن الاتصال بأنفسكم البدائيّة |
| son iki gündür sıcaklık düşüyor, bu bir meşe. | Open Subtitles | لقد إنخفضت درجة الحرارة في آخر يومين. و هذه شجرة البلوط. |
| son iki gündür uyuyamadım bir türlü. | Open Subtitles | لم يتسن لي النوم الليلتين الماضيتين |