| Trafik sorunu faktörü var, Cinayet soruşturmaları, tutuklanman. | Open Subtitles | تَعْرفُ، للتَحليل في مشاكلِ المرورِ، تحقيقات قتلِ، تُصبحُ مُعْتَقلاً. |
| Cinayet soruşturmaları konusunda eğitimli sayılmam pek. | Open Subtitles | تحقيقات جرائم القتل ليست بالتحديد الركن الأساسي في مهنتي |
| FBI'ın, Prens Fayeen ve Arcadia hakkında yaptığı soruşturmaları biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم كل شيء عن تحقيقات مكتب التحقيقات الفيدرالي |
| Ülke çapındaki açık soruşturmaları taradım ve bir şey buldum. | Open Subtitles | عملت على كل التحقيقات المفتوحة في الولاية وحصلت على ضربة |
| Burada kararları ben veriyorum ve soruşturmaları aktif olarak yürütmeye karar verdim. | Open Subtitles | الذي يعطي القرارات هنا و لقد قررت أنني سأقوم بمتابعت التحقيقات بنفسي |
| "Onun soruşturmaları son günlerde Abe Ryland ve onun gizemli Barış Partisi etrafında dönüyor". | Open Subtitles | تدور تحقيقاته حاليا حول آبى ريلاند وحزبه الغامض للسلام" |
| Dava dosyalarımızı incelemek için biri gelecek. soruşturmaları birleştireceğiz. | Open Subtitles | سيرسلون أحداً للاطلاع على ملفات قضايانا، وسنشكّل تحقيقاً مشتركاً |
| "Afrika soruşturmaları"nın başarısının bir sonucu olarak, Dünya soruşturmalarına ilerliyoruz. | TED | نتيجة لنجاح هذه السلسلة "أفريقيا تستقصي"، نحن نتجه إلى "التحقيق في العالم". |
| Cinayet soruşturmaları böyle işlemez. | Open Subtitles | ولكن تحقيقات جرائم القتل لا تُجرى هكذا |
| GİD soruşturmaları aylar sürer. | Open Subtitles | تحقيقات الهيئة تستلزم شهوراً |
| Polis soruşturmaları bir sonuç vermediğinde, ülke çapında sivillerden oluşan gönüllü grupları "unutulanlar"ın kim olduklarını bulmak için çalışır. | Open Subtitles | عندما تصل تحقيقات الشرطة إلى نقطة النهاية ، مجموعة من المدنيين المتطوعين في كل انحاء البلاد " "... يعملون تحت اسم |
| İster Langley'deki bir komuta merkezinde isterse South Beach'teki bir otel odasında olsun tüm CIA soruşturmaları aynı şekilde işler. | Open Subtitles | "سواء كنت تشتغل من غرفة الحرب في (لانغلي)" "أو تستولي على فندق في الشاطئ الجنوبي" "فإن كل تحقيقات الـ (سي آي إي) واحدة" |
| - Evet, şok haber. Conner'ın bazı soruşturmaları Los Angeles bağlantılıymış. | Open Subtitles | كونر) كانت لديه تحقيقات متعلقة) "بـ"لوس أنجلوس |
| "Cinayet soruşturmaları" Yazar Lemoyne Snyder. | Open Subtitles | التحقيقات في جرائم قتل للكاتب ليموين سيندر |
| Para kaynaklarımızı en fazla umut vaat eden ipuçlarına yönlendiriyoruz ve sonuç vermeyen soruşturmaları ise eliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيد توزيع تمويلنا للدليل الأكثر تبشيراً و نحن نلغي التحقيقات التي لم تأتِ بنتيجه |
| Eğer biri Europol'ün sistemine girebilirse soruşturmaları takip edebiliriz. Ayrıca sistemi kurcalayabiliriz. | Open Subtitles | لو حصل شخص ما على صلاحية الوصول إلى الشرطة الأوربية فسيمكنه تتبع التحقيقات والعبث بها |
| O cinayetler çözülmüyor çünkü soruşturmaları bize gelmiyor. | Open Subtitles | لم تُحل تلك جرائم القتل لأن التحقيقات فيها لا تصل إلينا نحن. |
| Bu olay, diğer tüm soruşturmaları gölgede bırakıyor. | Open Subtitles | هذه القضية لها الأولوية على جميع التحقيقات الحالية |
| Albaya, Weidman'ın bazı soruşturmaları engellediğini düşündüğünü yazmış. | Open Subtitles | أخبر (باترسون) النقيب في رسالة إلكترونية أنّه يشعر أنّ (وايدمن) يعيق بعض تحقيقاته. |
| soruşturmaları elimizdekilerle yürütürüz. İhtiyacımız olan kanıtlarla değil. | Open Subtitles | لقد أجرينا تحقيقاً إستناداً إلى المعلومات التي لدينا، وليس مع الأدلّة التي نحتاجها. |