| Büyük ihtimalle de arkadaki dinlenme odasındaki yatakta uyuklayarak ve elbette ki Stajyerlerden birini de yanına alarak. | Open Subtitles | تحصل على قيلولتك في غرفة الإستراحة في بعض الأحيان مع واحد من المتدربين في الخزانة |
| Stajyerlerden biri, döşek etiketlerinden kolyeler yaptıklarını söylemişti. | Open Subtitles | أحد المتدربين قال بأنهم كانوا يصنعون عقوداً بإستخدام علامات الوسادات |
| Diğer Stajyerlerden birini çağırmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تستدعي أحد المتدربين الآخرين لمساعدتكِ. |
| Stajyerlerden bile az maaş alıyorum, ...yani istifa etmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أستلم أقل من المتدرب لذا, أفضل الاستقالة |
| LVAD'ın çalışmasını diğer tüm Stajyerlerden daha iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يعمل مساعد قلبه أفضل من أيّ مستجد آخر |
| Stajyerlerden kaç tanesini sikmiştir sizce? | Open Subtitles | أو ؟ كم منكم المتدربين قد مارس الجنس معه ؟ |
| Sarhoş Stajyerlerden biri mi arıyor yoksa? | Open Subtitles | هل هو أحد المتدربين يحاول التحرش بك ؟ |
| Stajyerlerden Daphne'nin toplantıda olduğunu söylemelerini istedin. | Open Subtitles | أنت أخبرت المتدربين أن " دافني زيمر " كانت في اجتماع |
| - Stajyerlerden. | Open Subtitles | أحد المتدربين - حسنًا يا (مايك) أحد المتدربين - |
| Stajyerlerden biri... | Open Subtitles | أحد المتدربين... |
| Billy, Stajyerlerden biri. | Open Subtitles | هذا (بيلي)أحد المتدربين |
| Yani bu Stajyerlerden bazılarının geçmişinde bir hastalık olma ihtimali nedir? | Open Subtitles | أقصد، ما هي احتمالات أن يكون هذا المتدرب قد سقط سهواً منهم حتى لو كان يعاني من بعض الاضطرابات؟ |
| Stajyerlerden bir tek benim kalmamı istediler. | Open Subtitles | أنني المتدرب الوحيد الذي يطلبون بقاءه. |
| Diğer Stajyerlerden çok daha iyi davrandım ona. | Open Subtitles | من أى مستجد آخر عرفته ... |