| Beni cinayet suçlamasından kurtaracak, polis benim peşimde! | Open Subtitles | سينقذني من تهمة القتل والشرطة تطاردني الآن |
| - Müvekkilim cinayet suçlamasından berat etmek şartıyla kalpazanlık suçunu itiraf edecektir. - Yetmez. | Open Subtitles | سيعترف موكلي بتهم التزوير و بالمقابل يمنح حصانة ضد تهمة جريمة القتل |
| Düşümdüm ki, eğer ilişkisinden kocasına bahsetmekle tehdit edersem hırsızlık suçlamasından vazgeçerdi. | Open Subtitles | بأنه إن قمت بتهديدها بإعلام زوجها بشأن علاقتها فستقوم بعدها بإسقاط تهمة السرقة |
| Masum bir adamı cinayet suçlamasından kurtarmak... tartışılacak bir şey mi? | Open Subtitles | مساعدة رجل بريء من تهم القتل مثير للجدل كثيراً |
| 21 cinayet suçlamasından da aklandı ve hastalığı için düzgün tedavi görmesini sağlayacağız. | Open Subtitles | لقد تم تبرئته من جميع تهم القتل الـ21، ونحن سنعطيه العلاج المناسب لمرضه العقلي. |
| Sırf, cinayetten içeri tıkabilmek için müvekkilini, darp suçlamasından kurtarıyorsun. | Open Subtitles | بالبدايةتطلقسراحموكلك.. من تهمة الاعتداء حتى يتم اتهامه بجريمة قتل |
| Subaya yakışmayacak davranışta bulunma suçlamasından mahkeme sizi suçsuz buldu. | Open Subtitles | بالنسبة لتهمة التصرف كغير ضابط المحكمة تجد المتهم ليس مذنبآ |
| Cinayet suçlamasından kaçınmak istiyorsan, çabuk konuşmaya başla. | Open Subtitles | ،إذا أردتَ تفادي تهمة القتل فابدأ بالكلام سريعاً |
| DM'ye tokat suçlamasından beraat eden Mr. Dwarka Anand açıkça meydan okudu. | Open Subtitles | بعد ان حصل على البراءة من تهمة صفع المحافظ بدأ السيد دواركا بالتحدي المعلن |
| Ailesi onu cinayet suçlamasından uzak tutmak için savcıyla bir anlaşma yapmış. | Open Subtitles | والديه عقدوا صفقة من المحكمة لابعاده من تهمة القتل |
| - Ceset bulunmazsa çocuk öldürme suçlamasından kurtulabileceğini biliyor. | Open Subtitles | إذا الجثّة لم تُستعاد، يعرف بأنّه يمكن أن يتجنب تهمة قتل الأطفال. |
| Dağıtım yapmak maksadıyla yasaklanmış uyuşturucu madde suçlamasından, ...davalıyı suçsuz bulduk. | Open Subtitles | في تهمة إستحواذ المخدرات، ومع النية بتسليمها، نجد المتّهمة بريئة. |
| Gizli anlaşma suçlamasından daha hafif bir hüküm teklifi sunalım. | Open Subtitles | إذاً سيقومون بتقديم حكم مخفف على تهمة التآمر |
| Bana göre sekiz cinayet suçlaması bir kaçakçılık suçlamasından çok daha etkili olacaktır. | Open Subtitles | من منظوري للأمر عقوبة ثمانِ جرائم قتل ستكون أفضل بكثير من تهمة التجارة غير المشروعة |
| Ve bunu başarabilseydin uyuşturucu suçlamasından sıyrılabilecektin, değil mi? | Open Subtitles | ولو فعلتِ ستسقط عنك تهمة المخدرات صحيح ؟ |
| Uyuşturucu suçlamasından kurtulmak, ailemi karalamak için beni ağına düşüreceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد انها ستفترسنى حتى تزيلى عنها تهمة المُخدرات فقط لأوسخ سمعة عائلتى |
| Tecavüz suçlamasından niye kaçtığı belli. | Open Subtitles | هذا يفسرُ بشكلٍ منطقي لما قد يرغب بعدم توجيهِ أية تهم إغتصابٍ له |
| Bana verdin çünkü Ava'nın davasının rüşvet suçlamasından cinayet suçlamasına dönüşmesine kendinin sebep olduğunun farkında değildin. | Open Subtitles | انت اعطيتيني اياها لأنك لم تدرك بأنك مسؤول بتحويل تهم (ايفا هسنعتون) عن الرشوة الى تهم عن جرائم قتل |
| Bunu yap. Cinayet suçlamasından kurtul. | Open Subtitles | افعلي ذلك تخلصي من تهم القتل |
| Ailesi, cinayet suçlamasından kaçınmak için onu oraya yatırmış. | Open Subtitles | والداه وضعوه في المصحة لتفادي اتهامه بالقتل |
| ...cinayet suçlamasından beri kendisi kaçıyor. | Open Subtitles | في حال فرار منذ اتهامه بالقتل... |
| Cinayet suçlamasından mahkeme sizi suçsuz buldu. | Open Subtitles | النسبة لتهمة القتل المحكمة تجد المتهم ليس مذنبآ |