| Kurallara gelirsek; su yok doğrudan Güneş ışığı da yok. | Open Subtitles | الآن ، التحذيرات لا ماء ، لا ضوء شمس مباشر |
| Gaz yok, su yok, telefon yok, tramvay yok. | Open Subtitles | لا وقود، لا ماء دُمرت خطوط الهاتف والترام |
| Bu havada su yok! Ya sen? Gücün mü bitti. | Open Subtitles | لا يوجد ماء في الهواء هذا ماذا عنك، افقدت قوتك |
| Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama orada hiç su yok. | Open Subtitles | حسناً انا اكره تحطيمك له ولكن لا يوجد ماء هناك |
| su yok. Sulak alan yok. Sulak alan yok, kuş yok, hayvan yok... | Open Subtitles | ليس هناك ماء و لعدم وجود الماء لن يكون هناك ارض رطبه و لعدم وجود الارض الرطبه لنيكونهناكطيوراوحيوانات.. |
| Beni bir odada 12 saat boyunca tuttular... yemek yok, su yok, uyku yok. | Open Subtitles | لقد وضعوني في الغرفة 12 ساعة لا طعام ولا ماء ولا نوم |
| Güneş çarpıyor. Yiyecek yok, su yok. Şansları yok. | Open Subtitles | شمس حلرقة ' لا طعام لا ماء, لا توجد لهم فرصة |
| - Vahşi hayvanlar, yemek yok, su yok. - Oda servisi yok. | Open Subtitles | حيوانات برية، لا طعام، لا ماء - لا خدمة غرف - |
| su yok, yol üstünde köy de yok, yolumu kaybettim. | Open Subtitles | لا ماء في القرى على الطريق وفقدت طريقي |
| Yiyecek yok,en azından istedikleri yok.su yok. | Open Subtitles | لا ماء ولاشراب يقدم له إلا إذا طلبه |
| "Geberin, kendiniz bozdunuz" diyorlar. su yok. | Open Subtitles | لقد قالوا : " أنتم من حطم الحنفية "لا ماء بعد اليوم |
| Hiç su yok. İnsanlar ve hayvanlar için... tek bir kuyu bile yok. | Open Subtitles | لا يوجد ماء او اي مكان نحصل منه على اية قطرة ماء |
| Bruton, daireler çizerek yürüyoruz. Burada su yok. | Open Subtitles | بروتن، لقد كنا نسير في دوائر، لا يوجد ماء هنا |
| Bu havada su yok. Senin bahanen ne? Kasların mı bitti? | Open Subtitles | لا يوجد ماء في الهواء هذا ماذا عنك، افقدت قوتك |
| Uzaydayız. Hiç su yok salak. | Open Subtitles | ليس هناك ماء ايها الغبى نحن فى الفضاء الخارج |
| Dört kişilik aile yiyecek yok, su yok bütün şehir yanıp, yıkılıyordu. | Open Subtitles | أسرة مكونة من أربعة، لا طعام ولا ماء |
| Ciğerlerinde su yok. | Open Subtitles | لا ماءَ على الرئتينِ، لا ماءَ على المعدةِ. |
| Hunt beni dinle,su yok tamam mı sudan uzakdur | Open Subtitles | لا مياه , ابقى بعيدآ عن المياه |
| Ciğerlerinde su yok. Suya düştüğünde çoktan ölmüş. -Adam boğmak suçtur. | Open Subtitles | لايوجد ماء في رئتيها لكنها ماتت قبل ان تصل الماء الخنق من جرائم الرجال |
| Öteki uca kadar yanımızdakinden başka su yok. | Open Subtitles | من هنا وحتى الجانب الاخر لا يوجد مياه الا ما نحمله |
| Tuvalete bağlı fıçı tapasından gelen sudan başka içilecek su yok. | TED | لا توجد مياه للشرب، سوى تلك التي تأتي من حنفيّة متّصلة بالمرحاض. |
| Elektrik yok, su yok. Beni zorlamak istiyorsun. | Open Subtitles | لا كهرباء ، ولا مياه ، تريد أن تصعب الأمر علي في ان اعيش هنا |
| Zor olduğunu biliyorum ama yeteri kadar su yok, anlıyor musun? | Open Subtitles | أعلم أنه صعب لكن لم تكن هناك مياه كافية, أليس كذلك؟ |