| Sudayken yunusların kurallarına uymaya çalışıyoruz, çünkü onları gerçekten, fiziksel olarak gözlemliyoruz. | TED | نحاول أن نتّبع آداب سلوك الدلافين عندما نكون في الماء، في الواقع لأننا نراقبها بدنياً في الماء |
| Size gölden uzak durmanızı söylemiştim. Sadece Sudayken öldürür. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم بأن تبتعدوا عن البحيرة فهو يقتل في الماء فقط |
| Tanrı'nın böyle istediğini anladım, ve geçen gece Sudayken, | Open Subtitles | قلت بأن هذه مشيئه الله وفي هذه الليله التى كنت في الماء |
| Sudayken, sizin içinizi görebilirler. | Open Subtitles | عندما تكون في الماء تستطيع الدلافين الرؤية خلالك |
| Bizim avare Sudayken bir mors için rakip sayılmaz. | Open Subtitles | في الماء ليس هناك فرصة لدب شارد في منافسة الفظ |
| Sen de 1 metre Sudayken tam da yanımda açık verdin ama. | Open Subtitles | لقد تركت نفسك عندما كنت تقف على رأسك في عمق ثلاثة أقدام في الماء |
| Sadece Sudayken hamile kalıp doğurabiliyoruz. | Open Subtitles | إننا لا نستطيع أن نحبل ونلد .إلا في الماء |
| Doktorlar Sudayken inme indiğini düşünüyor. | Open Subtitles | يظن الأطباء أنه أصيب بسكتة دماغية عندما كان في الماء |
| Sudayken, Koolasuchus ölümcüldür, fakat karada, bacakları hantal gövdesini çekmekte zorlanıyor ve bu çevik ufak yaratıklar için bir tehdit değil. | Open Subtitles | -الكولاسوكس- خطير في الماء لكن على اليابسة , تعاني أرجله في حمل جسمه الضخم و لا يعتبر تهديدا للديناصورات الصغيرة الخفيفة |
| Sudayken bir kaç kez vuruldun. | Open Subtitles | لقد تم اصابتك مرتين و انت في الماء |
| Belki Sudayken takılmıştır. | Open Subtitles | ربّما علقت فيه خلال وجوده في الماء. |
| Bu arada Sudayken neler olduğunu hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذّكرين ما الذي حدث في الماء ؟ |
| Sudayken naz yapıyorsun. | Open Subtitles | أشعر بالخجل في الماء. |
| - Onları Sudayken yakalarız. | Open Subtitles | سنقبض عليهم في الماء |
| - Judy'yi Sudayken gördüm. | Open Subtitles | ـ لقد رأيتُ رؤية بأن (جودي) في الماء |