| Doğru Gibbs. Madrid'deki sunucular çalışmıyor. Onlar olmadan bulamayız. | Open Subtitles | هذا صحيح, الخوادم لا تعمل هناك لا يمكننا إقتفاء آثره من دونها |
| Dediğim gibi tüm sunucular tamamen silinmiş durumda. | Open Subtitles | وكما أخبرتك، كل الخوادم قد تم محوها تماماً |
| O sunucular girersek çok değerli istihbarat elde ederiz. | Open Subtitles | لذا لو أمكننا الدخول لهذه الخوادم هذه الإستخبارات ستكون لا تقدر بثمن |
| Halka açık bir buluttan kiralarsak kapsamlı ve sağı solu belli olmayan sunucular kullanmış oluruz. | Open Subtitles | اذا أجرنا من خادم عام سنستخدم خوادم التي حسب تعريفها عامة ولا يمكن التنبؤ بها |
| İşe yaramaz virüs taramaları, zamanı geçmiş sunucular ve Windows 98'de çalışan bir güvenlik yazılımı kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم مضاد للفيروسات ليس له فائدة خوادم قديمة و برنامج حماية يعمل على ويندوز 98 |
| Bütün girişler aktif, sunucular sıralı fakat format atılamıyor. | Open Subtitles | كل المدخلات نشطة، والـ"سيرفرات" مضبوطة لكن إعادة ضبط النظام لا يبدأ |
| Savunma protokolleri başlatın! Ana sunucular ne durumda? | Open Subtitles | تفعيل نظام الدفاع، كيف حال السيرفرات الرئيسية؟ |
| Şüpheli takip cihazlarını bulmam gerekiyor ama sunucular yeterli mi emin değilim, belki sen yeniden ayarlayabilirsin dedim. | Open Subtitles | أنا بحاجة لتعقب مقتفون سائبون، لكنّي لستُ موقنة أن تلك الخوادم قادرة، وظننت أنّه بإمكانك إعادة تشغيلها. |
| Asıl hassas nokta uygulamalar ya da sunucular değildir. İnsanlar güvenlik açığının temel sebebidir. | Open Subtitles | الضعف الرئيسي ليس في التطبيقات أو الخوادم الإنسان هو الثغرة الأمنية الرئيسية |
| Tamam, bu sunucular hesabı olanlarındır. O zaman müşterilerinkiler kafestekilerdir. | Open Subtitles | حسناً، هذه الخوادم تُدير المنشأة، لذا فإنّ العملاء سيكونون في القفص. |
| Bence sunucular içinde kök kullanıcı takımı var. | Open Subtitles | أعتقد أن لديهم جذور خفية موضوعة بداخل الخوادم |
| Bu sunucular patlamadan beri çalışmıyordu. | Open Subtitles | هذه هذه الخوادم توقفت عن العمل منذ الانفجار |
| Arka tarafta yaprak sunucular olacak. Bir dakika içinde orada oluruz... - ...ama harcayacak bir dakikamız yok | Open Subtitles | إذن الخوادم المقطعيّة في الخلف، سنكون عندك خلال دقيقة، لكن ليس لدينا دقيقة لإهدارها. |
| O bodrum kattaki sunucular, fiberobtik kablolardan çekilen verileri eliyormuş. | Open Subtitles | الخوادم في ذلك القبو كانت تُغربل البيانات التي يتم إعتراضها من كابلات الألياف الضوئية |
| Beyler, keyfinizin içine etmek istemiyorum ama asıl mesele sunucular değil. | Open Subtitles | يا رفاق , انا اكره التغوط على معسكركم ولكن الخوادم ليست المشكله الحقيقيه |
| Eğer yakalanırsam o sunucular yayınlanacak ve yaptığın her şeyi ifşa olacak. | Open Subtitles | إذا تعرضت للإعتقال، سيتم ،الكشف عن تلك الخوادم .وكل شيء أرتكبته سيتم فضحه |
| Vatanseverlik Yasası sayesinde sunucular her şeyi sonsuza dek saklıyor. | Open Subtitles | "الشكر لـ"باتريوت أكت الخوادم تتمسك بكل شيئ، للأبد |
| İşe yaramaz virüs taramaları, zamanı geçmiş sunucular ve Windows 98'de çalışan bir güvenlik yazılımı kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم مضاد للفيروسات ليس له فائدة خوادم قديمة و برنامج حماية يعمل على ويندوز 98 |
| Bunlar özel sunucular. | Open Subtitles | هذه خوادم معزولة، لذا الطريقة الوحيد للحصول على بيانات |
| Dünya üzerindeki dört yanındaki gizli sunucular üzerinde sıçrayıp duruyor olmalılar. | Open Subtitles | حسناً ، لابُد أنهم يُوجهونها من خوادم مُخبئة تحت الأرض |
| Deniz aşırı sunucular kullanıp, IP'leri yanıltıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا حذرين، فاستخدموا خوادم خارجية وأخفوا عنوانهم على الشبكة المعلوماتية |
| WikiLeaks sırları ele geçirince bunları sunucular, alan adları ve ağlar vasıtasıyla yayıyordu. | Open Subtitles | بمٌجرد أن تحظي "ويكليكس" بالأسرار، ستقوم بنشرها عبر الـ"سيرفرات"، والـ"نِطاقات"، والشبَكات، |
| - Ne? ! Eminim şu an sunucular ele geçirilmiştir. | Open Subtitles | أنا متأكد أن السيرفرات تم الإستيلاء عليها الآن، لقد فات الأوان |