| Hayır, arkamdan gelip bana vurmağa başladı ben de suratımı kapatmağa çalışıyordum. | Open Subtitles | كلا لقد جاء من الخلف وبدأ يضربني كنت أحاول أن أغطي وجهي |
| O, Duran Duran'dan hoşlanan kadın olabilir, sürekli suratımı ellerdi. | Open Subtitles | وكانت دائما تتحسس وجهي عجباً،لقدكبرت كيف لم تعاود الإتصال بها؟ |
| Birazcık. Esas tehlike ben uyurken gelip suratımı parçalama ihtimali. | Open Subtitles | .بعض الشيء الخطر الحقيقي هو أن يعض وجهي وأنا نائمة |
| Ona asılarak bunu rezil edemem. suratımı tokatlar. | Open Subtitles | لا استطيع افساد علاقتنا بفعل ذلك ستصفعنى على وجهى |
| Hayatı boyunca dondurma yediği her an benim lanet suratımı görecek. | Open Subtitles | و عندما يتناول المُثلجات لبقية حياته أريده أن يُشاهد وجهي اللعين |
| Dün gece bir randevuya gittim, ve kıskanç olanlardan biri suratımı parçaladı. | Open Subtitles | ذهبت بموعد غرامي الليلة الماضية و واحدة منهم شعرت بالغيرة فمزقت وجهي |
| Kendi suratımı görmeden arkamı bile dönemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أُدير رأسي من دون أن أرى وجهي |
| Tek bildiğim, suratımı çalıp aptal logoları için kullandıkları. | Open Subtitles | جل ما أعرفه أنهم سرقوا وجهي واستعملوه كشعار لهم. |
| Balık kavgası sırasında kayıp buz rampasından düştüm bir penguenle güreştim ve suratımı sahte buz kayalığına çarptım. | Open Subtitles | فقدت سنك كيف؟ إنزلقت بينما أنا كنت اطعم البطاريق بعض الاسماك و سقطت مباشرة على وجهي |
| suratımı aslanın ağzına sokmadan rahat edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن تساعدني من أن أحشو وجهي أسفل من حلق أسد غبي |
| Fransız öpüşmesine bir ara çok yaklaşmıştım, atın biri suratımı yalamıştı. | Open Subtitles | أقرب مرة تم تقبيلي فيها هي عندما قام حصاناً بلعقي على وجهي. |
| Hâlâ suratımı tepen adamla ilgili bir şey yok mu? | Open Subtitles | مازلتم لا تجدون شيئاَ عن الذي ركل وجهي ؟ |
| Sadece bir filme gidip suratımı bir kova mısıra gömmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أذهب إلى السينما وحسب وأدفن وجهي في وعاء من فشار الذرة |
| Tamam da, suratımı kaplumbağa suratına çevirdiğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، لا أعتقدُ أنني أرسم وجه السحلفاة، على وجهي |
| Evet, kısa bir süre içinde suratımı bütün şarapların üstünde göreceksin. | Open Subtitles | أجل، حسنًا، قريبًا ستكون قادرا على رؤية وجهي على كلّ صناديق ذلك الشراب |
| Kolay olmadığını biliyorum, ve biliyorum ki bir parçan suratımı yerinden söküp çöp öğütücüsüne tıkmak ve | Open Subtitles | أعلم ان هذا ليس من السهل و أنا متأكده ان جزء منك يريد فقط أن يقطع وجهي و حشوه في القمامه وتخلص منها |
| O üst kattaki küçük kız suratımı gördü. | Open Subtitles | تلك الدمية الصغيرة الجميلة التي .معك هناك بالأعلى رأت وجهي |
| suratımı üç çeşit sabunla yıkadım, her koku farklı mevsimler gibiydi.. | Open Subtitles | لقد غسلت وجهى بثلاثة انواع من الصابون كل نوع له رائحة موسم مختلفة |
| suratımı deşmeye çalışan 300 yaşında bir ölü adam olmasaydı, bunu Google'da kendim aratırdım. | Open Subtitles | كنت لأقرأه بنفسى لولا أن هناك 300 شخص ميت يحاولون نزع وجهى |
| Daha önce kimse bağlayıp suratımı ölesiye dağıtmamıştı, doğrudur. | Open Subtitles | تعديل عادات عمريه سيئه لا يعنى كسر وجهى |
| Ben suratımı astığım zaman daha güzel görünüyormuş. | Open Subtitles | قالت أنني أبدو أفضل عندما أعبس شفتاي |