| Suze Orman Şov'da benim yerimi aldı. Nasıl bir ilk gün be. | Open Subtitles | لقد أخذ مكاني (في برنامج (سوز أورمان ياله من يوم صعب كبداية |
| Hatta Suze Orman kasetini bile teypten çıkarabilmişsin. | Open Subtitles | حتى إنك حصلت على شريط "سوز أورمان" دون أن يعلق من مشغل الكاسيت. |
| Suze, 14 yaşımdan beri Alette'te çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | (سوز), منذ أن كنتُ في الرابعة عشر أردتُ العمل في مجلة (آلت) |
| - Pekala Suze, dinle... - Eminim bir şey gördüm ve büyüktü! | Open Subtitles | سوزي,اسمعي حسنا البحر في ما شئ رأيت اني متأكدة انا - |
| İyi haberlerim var Suze, son Nazi'yi de sonunda yakaladık. | Open Subtitles | أنباء طيبة يا (سوزي) , لقد امسكنا أخيراً بآخر نازي |
| Bunu yapmada iyisin. - Bu oldukça büyük, Suze. | Open Subtitles | انت افضل في التعامل مع هذا انها كبيرة يا(سوزي)، |
| Oradan para kazanıyordum, Suze. Para kazanmalıyım. | Open Subtitles | إنني بحاجة لراتبي يا (سوز) إنني بحاجة لراتبي |
| Suze... 14 yaşından beri Alette dergisinde çalışmayı istedim. | Open Subtitles | (سوز), منذ أن كنتُ في الرابعة عشر أردتُ العمل في مجلة (آلت) |
| O benim gelirimdi, Suze. Gelirime ihtiyacım var! | Open Subtitles | إنني بحاجة لراتبي يا (سوز) إنني بحاجة لراتبي |
| Tatlım, neden Suze Lessing sabahın 7:30'unda ön kapımıza doğru ilerliyor? | Open Subtitles | عزيزتي ، لماذا (سوز ليسينق) تتجه إلى باب منزلنا في الساعة السابعة و النصف صباحاً ؟ |
| Tatlım, ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Suze'ın çok sıkıntısı var. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا أقول لك يا عزيزي أعني (سوز) لديها كثيراً من الآلام |
| - Güle güle Suze. - Güle güle. Seni seviyorum. | Open Subtitles | . "الوداع , " سوز - . الوداع , أحبك - |
| Kimi etkilemeye çalışıyorsun Suze? | Open Subtitles | مَن تـُحاولين إثارة إعجابه, (سوز) ؟ |
| Bunu yazarken arkadaşım Suze tanık oldu. | Open Subtitles | أجل, صديقتي (سوز) رأتني وأنا أكتبها |
| Hadi ama Suze. Birçok insan öldürdüm. | Open Subtitles | هيا(سوزي)، لقد قتلت الكثير والكثير من الناس |
| Çok güzel, değil mi Suze? | Open Subtitles | هو جميل جداً، أليس كذلك، "سوزي"؟ |
| - Merhaba. Selam, ben Suze, geçen gün yoga dersini kaçırdın, ara beni. | Open Subtitles | "مرحبا ، "سوزي لقد افتقدنا اليك أمس. |
| - Peşimizde bir şey var. - Suze, burası okyanus, tamam mı? | Open Subtitles | بنا يلحق شئ المحيط في اننا سوزي, - |
| Bu sabah Suze Orman'ı izliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أشاهد برنامج (سوزي أورمان) هذا الصباح |
| Suze Orman'ın dediği her şeyi yaptım! | Open Subtitles | ! فعلت كل ماقالته لي سوزي اورمان |
| Dostum tıraş olmayı bırakmış Suze Orman'a benzemişsin. | Open Subtitles | يا صاح, إنَّك تبدو مثل (سوزي آرمن) عندما تتوقفُ عن الحلاقة |