| Düşünüyordumda bende beyin tümörü yok... çünkü senin asla bir erkek kardeşin olmamış. | Open Subtitles | انا اعتقد انى غير مصاب بورم فى المخ لانه لا يوجد لديك اخ |
| 12 saattir 20 kiloluk tümörü taşıyordum. | Open Subtitles | كنت أحمل ورماً يزن 50 باوند لمدة 12 ساعة |
| "A" artı "B" eşittir Karaciğer tümörü etmiyor. X in ne olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | أقول أن الأعراض غير متناسبة إنها لا تشير لورم الكبد |
| Karl Murphy, 52 yaşında. Çok sayıda cilt tümörü var. | Open Subtitles | كارل ميرفي، 52 عاماً أورام جلدية ميلانية متعددة |
| - Ama eğer bir beyin tümörü vakası gelirse, emrindeyim. | Open Subtitles | لكن لو واجهتكِ إصابة ورم في المخ فأنا تحت طوعك |
| Onkolojisti bazı mikroskobik sonuçlardan endişelendi, şey, tümörü yayılıyor olabilir. | Open Subtitles | طبيب الأورام كان قلقاً بشأن بعض النتائج الميكروسكوبية, أن ورمها يمكن أن يكون يتطور. |
| Ve bu önce 1967 yılında erkek kardeşimde daha sonra da babamda, altı ay sonra beyin tümörü keşfedildi. | TED | عندما اكتشفت أن أخي في عام 1967 ،ومن ثم أبي، بعدها بستة أشهر، كان لديه سرطان المخ. |
| tümörü daha iyi görmemizi sağlayacak. -İzlenecek yolu daha sonra tespit edeceğiz. | Open Subtitles | , سيكون من الأفضل القاء نظرة على الورم و سنعرف كيفية استئصاله |
| Ara sıra pankost tümörü gelmesini istemem çok kötü bir şey mi? | Open Subtitles | هل من المؤسف أنني أرغب برؤية مصابين بورم بانكويست من حين لآخر |
| Sözleriniz benim için çok anlamlıydı. Ne tesadüf ki, oğlumda tedavi edilemez beyin tümörü var. | Open Subtitles | كما حدث، لدىّ ابن بورم فى المخّ غير قابل للشفاء |
| Onu hastaneye halüsinasyon gördüğü için getirmişsin 10 yaşında Gliyom beyin tümörü saptanmış. | Open Subtitles | يقول بأنه كان يعاني من الحول عندما ولدتيه وعندما كان في العاشرة شخص بورم في المخ |
| Tamam, al şunları, iyileşmezse, o zaman tümörü var demektir. | Open Subtitles | حسناً، ضعي هذه بالشقة إن لم يتحسن يكون ورماً |
| Tamam, al şunları, iyileşmezse, o zaman tümörü var demektir. | Open Subtitles | حسناً، ضعي هذه بالشقة إن لم يتحسن يكون ورماً |
| Karnında değil, boynunda. Bir karotid cisim tümörü yutma güçlüğüne neden olabilir. | Open Subtitles | ليس في بطنه، بل في رقبته يمكن لورم الجسم السباتي أن يسبب مشاكل في البلع |
| tümörü o kadar büyümüş ki "üçmör" var gibi görünüyor. | Open Subtitles | الورم السرطاني يزداد في التوسع "وقد بدأ يصبح كـ"ثلاث أورام |
| Çocukları beş ve iki yaşındalarken, Carol bir inme geçirdi ve bir beyin tümörü ve aniden öldü. | TED | عندما كان طفلاهما في عمر الخامسة والثانية, اصيبت كارول بجلطة دماعية ورم في المخ وماتت فجـأة. |
| Neden yaptığını bilmiyorum, fakat tümörü küçülmüş. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا فعلوا ذلك لكن تقلص ورمها |
| Ve bir kez gördüğümüzde belki de beyin cerrahlarını yalnız tümörü almalarını ve sağlıklı kısmı bırakmaları için yönlendirebiliriz. | TED | و عند رؤيتنا لذلك، ربما كان بإمكاننا توجيه جراحي سرطان الدماغ نحو استئصال الورم فقط و ترك الدماغ السليم و شأنه. |
| Eğer o tümörü bulmazsak muhtemelen bir kez daha inme olacak ve ölecek. | Open Subtitles | أصيبت بجلطة و سكتة دماغية ستصاب بأخرى و تموت إن لم نجد الورم |
| Beyin tümörü değil, olsa taramalarda görürdük. | Open Subtitles | انه ليس ورما بالدماغ والا كنا رأيناه على المسوحات |
| Hamilelikteki proteinleri üreten çok nadir bir beyin tümörü var. | Open Subtitles | هناك نوع نادر من اورام الدماغ و الذي ينتج نفس نوع البروتين الذي يظهر اثناء الحمل. |
| Evet, ona beyin tümörü teşhisi konuldu, ve zaman zaman şuurunu kaybediyor. | Open Subtitles | و قد تم تشخيصه بسرطان المخ لذا هو يفقد وعيه طوال الوقت |
| Her ne kadar yoğun çalışsa da, tümörü olan kadında olduğu gibi, yardım edemeyeceği hastalar olacaktır. | TED | رغم عملها الجاد، سيبقى هناك دائماً مرضى لا تستطيع مساعدتهم، كتلك المرأة المصابة بالورم. |
| Ameliyat edilemeyen bir tümörü nasıl ameliyat edeceksiniz? | Open Subtitles | كيف لنا أن نتداخل على ورمٍ غير قابلٍ للتداخل؟ |
| ve kanda dolaşmaya devam edecekler. tümörü bulmak için daha fazla zamanları olacak. | TED | وبالتالي سوف تستمر في السريان خلال الدم وتتيح مزيداً من الوقت للوصول للورم |