| Tüm gördüğüm süslü formalar. | Open Subtitles | كل ما أراه هو العديد من الأزياء الرسمية الجميلة |
| Geleceği göremem, Tüm gördüğüm içindeki büyük şaşkınlık ve bana senin için bir şans vermen. | Open Subtitles | أنا لا أرى المستقبل كل ما أراه أنَّكَ هو أنَّكَ متشابك من الداخل وأنّي أجرب فرصي معك |
| Tüm gördüğüm benden daha mutlu iki milyon insan. | Open Subtitles | كل ما أراه هو مليوني شخص سعداء أكثر مني. |
| Burada herhangi bir iblis göremiyorum. Tüm gördüğüm kuzenlerim. | Open Subtitles | لا أرى شياطين هنا، كل ما أراه هو أولاد العمومة |
| Çünkü burada Tüm gördüğüm elinde beysbol sopası başında kar maskesi olan ölmeye çalışan bir herif. | Open Subtitles | حسنًا إذًا، نورني لأن كل ما أراه هنا هو شخص مجنون ومعه مضرب كرة القاعدة ووشاح تزلج ورغبة بالموت |
| Tüm gördüğüm bir direk. Belki de bayrak düştü. | Open Subtitles | كل ما أراه عامود ، ربما وقع العلم |
| Ve bütün gördüğüm... Tüm gördüğüm kopukluk. | Open Subtitles | ..و كل ما أراه و كل ما أراه ممزق |
| Tüm gördüğüm ızdırap çekme ve delilik. | Open Subtitles | فقط كل ما أراه اعانى منه و أكاد أجن |
| Tüm gördüğüm sendin. | Open Subtitles | لقد رأيتك تدخل جسده كل ما أراه هو أنت |
| Tüm gördüğüm bu yazı: | Open Subtitles | كل ما أراه هو العنوان الجانبي: |
| Çabuk. Tüm gördüğüm karanlık. | Open Subtitles | أسرع، كل ما أراه هو الظلام |
| Tüm gördüğüm X ışını. | Open Subtitles | كل ما أراه هو أشعة سينية |
| Benim Tüm gördüğüm çürüme. | Open Subtitles | . كل ما أراه هو الفساد |
| Luke'u öptüğümde Tüm gördüğüm şu anım ve geleceğimdi. | Open Subtitles | عندما أقبل (لوك)، كل ما أراه هو حاضري ومستقبلي .. |
| - Tüm gördüğüm gri. | Open Subtitles | كل ما أراه هو فضي |
| Tüm gördüğüm Holly ve onun ne yaptığı. | Open Subtitles | كل ما أراه هو (هولي) وما تفعله |