| tüm geceyi dışarıda geçirme cezasız kalmaz. | Open Subtitles | ببقائك خارجاً طوال الليل, لن تبق بدون عقاب |
| Tıpkı tüm geceyi benimle konuşmadan geçiren bir adam gibi. | Open Subtitles | مثل رجل يظل طوال الليل . بجوارى ولايتحدث إلىّ |
| Güneş ertesi sabahı aydınlattığı anda, elbette tüm geceyi burada geçirdiğinizi varsayarsak. | Open Subtitles | حالما تسطع الشمـس فى صباح الغد بإفتراض أنكم قضيتم الليل كله هنا |
| Ve tüm geceyi yatakta geçirseydik, bunu yapma fırsatımız olmayacaktı. | Open Subtitles | ولم نكن لنفعل هذا إن قضينا الليلة بأكملها في الفراش |
| Birkaç saat senin için yeterli değildi, sana tüm geceyi vermeliydi. | Open Subtitles | ليس ذلك بكثير ربما ساعات قليلة تمنحكم الليل بطوله |
| tüm geceyi başka bir kadınla geçirdin sabahleyin bir iş toplantısına katıldın avukatının ofisine gittin ve ardından inme indi. | Open Subtitles | و قضيت الليلة كلها مع إمرأة أخرى و حضرت إجتماع تجاري في الصباح, و ذهبت إلى مكتب محاميك |
| - Kisaca tüm geceyi bosa harcadin. | Open Subtitles | سأريك إياها لاحقاً إذا ببساطة أنت أضعت ليلة كاملة |
| Otobüsü kaçırım ve tüm geceyi kaldırımda geçiririm. | Open Subtitles | قد لا ألحق بالحافلة وتهب الرياح وأنا جالسة منتظرة طوال الليل |
| Babam köfte yuttu. - Ve tüm geceyi onunla acil serviste geçirdin? | Open Subtitles | كلا أبي مزدحم على المتبول وأنت قضيت طوال الليل معه في |
| Bir kaç bardak bitki çayı içtim. tüm geceyi ayakta geçirebilirim. | Open Subtitles | تناولت كوبين من الشاي سوف أكون مستيقظاً طوال الليل |
| Ama meğerse barda tüm geceyi baygın geçirmişim. | Open Subtitles | لكن على اية حال يبدو انني ثملت في الحانة طوال الليل |
| Bu, Sigma Theta kardeşliğinin ne anlama geldiğini düşünmek için tüm geceyi burada geçireceksin anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني بأنكِ ستُتركين هنا طوال الليل لتفكري عما يعنيه أن تكوني أختاً في منظمة سيجما ثيتا |
| tüm geceyi konuşarak ve birbirimizi tanıyarak geçirdik. | Open Subtitles | لقد قضينا طوال الليل نتحدث مُحاولين معرفة بعضنا البعض. |
| tüm geceyi Rose ile BlueBellapalooza için platformu oluşturarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت الليل كله مع روز احضر لاحتفال بلوبيل الموسيقي |
| Bak, tüm geceyi senle geçirmemi istiyorsun annemi tek başına bırakamam. | Open Subtitles | اسمع,أردت قضاء الليل كله معاً ولا يمكنني ترك أمي وحدها |
| Getir şunu be! tüm geceyi burada mı geçireceksin? | Open Subtitles | ،تعالي لهنا فحسب اتودين إستغراق الليل كله في هذا؟ |
| Dün tüm geceyi 2 kaportayı döverek geçirdik. | Open Subtitles | لقد قضينا الليلة بأكملها لإصلاح السيارتيـن وما قد دمر |
| tüm geceyi burada oturup mükemmel cümleyi düşünerek geçirirsen... bunun ne anlamı var? | Open Subtitles | لقد قضيت الليلة بأكملها تفكر بالخط المثالي ما الجيد في هذا؟ |
| Hayır, çünkü, sonra herkes tüm geceyi sağlığımdan | Open Subtitles | كلا . لأن وقتها سيمضي الجميع الليلة بأكملها |
| Adam tüm geceyi tavsiye isteyerek geçirdi. | Open Subtitles | الرجل امضى الليل بطوله يسألني عن النصائح |
| tüm geceyi sadece ona bakarak geçirdim. - Olağanüstüydü. | Open Subtitles | أمضيت الليلة كلها وأنا أنظر إليها فقط كانت رائعة |
| Bu yüzden tüm geceyi şampanya çeşmesinde geçirdim. | Open Subtitles | لذا قضيت ليلة كاملة في نافورة الشمبانيا |
| Ya soyunacak yada tüm geceyi nezarette geçirecek. Bekleyin. | Open Subtitles | اما ان نقوم بهذا او نرسلها الى السجن وتقضي الليل بأكمله هناك, اتفقنا؟ |
| tüm geceyi senin için endişelenerek ve Anthony'yle seni arayayarak geçirdik. | Open Subtitles | لقد قضيت الليلة بكاملها أبحث عنك في المدينة أنا وانتوني |
| Fakat tüm geceyi 4 isimli bir romen fahişeyle konuşarak geçirdi. | Open Subtitles | لكنه قضى الليلة كاملة يتحدث ببعض وقاحة الرومانية مع أربعة أسماء |