| - Tüm yapman gereken çeneni kapalı tutmaktı. - Tüm yaptığım gerçeği söylemekti. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو ابقاء فمك مغلقا كل مافعلته هو قول الحقيقة |
| Tüm yapman gereken gücünü kötünün yerine iyi için kullanmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله ان تستخدم سلطتك للخير لا للشر |
| Tüm yapman gereken zarfı posta kutusuna atmak. 100 doları sana veririm. | Open Subtitles | ماذا عنك أنت , كل ما عليك فعله هو ادخالها في شق باب |
| Tüm yapman gereken sürat, kütle ve açıyı ayarlamak. | Open Subtitles | من الكراة كل ما عليك القيام به هو حساب السرعه والكتلة وزاوية |
| Tüm yapman gereken rahatlamak ve tam 10 sayı yapmak. | Open Subtitles | كلّ ما عليكِ فعله هو الاسترخاء وتسجلين 10 بإتقان |
| Tüm yapman gereken, en beğendiğin adamı gözünde canlandırmak ve onu taklit etmek. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو تَخيّل الرجل الذي أُعْجبتِ به، ثم قومي بمنافسته |
| Tüm yapman gereken kaldırıma yürüyüp elini havaya kaldırmak. | Open Subtitles | كل ماعليكِ فعله هو الخروج إلى الرصيف ورفع يدكِ |
| Tüm yapman gereken bir sürü para ile ve aptal gibi görünmek. | Open Subtitles | ليس عليك سوى الظهور كأحمق وبمبلغ كبير من المال |
| Bu eyalette bu yasaldır. Tüm yapman gereken Shaw'ın yerinde benim için bir bahis oynaman. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تراهن لاجلي في مركز شو |
| Tüm yapman gereken işin ne zaman olacağını söylemek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله , أن تخبرنا من سيقوم بضربته |
| Tüm yapman gereken Amaunet'in onu nereye gönderdiğini bulmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو معرفة إلى أين أرسلته شاراى |
| Tüm yapman gereken bana karşı dürüst olmaktır. | Open Subtitles | أنا ممكن أن أكون متفهما ومفيدا كل ما عليك فعله هو أن تكونى صادقة معى |
| Tüm yapman gereken kameraya güzel gülümsemek... Anladın mı? | Open Subtitles | كل ما عليك فعله ابتسامة جميلة للكاميرا إتفقنا؟ |
| Tüm yapman gereken şey orada dikilip düşünceli bakmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أنْ يبدو عليك أنّك تفكّر |
| Çok şanslısın ki, Tüm yapman gereken tavan arasını temizlemek. | Open Subtitles | أسمع، أنـت محظوظ ، كل ما عليك فعله هـو تـنـظـيف العـليـة |
| Tüm yapman gereken, seyirciye artık uyuşturucu kullanmadığını hatırlatmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو تذكير الجمهور انك لا تستعمل المخدرات بعد الآن و البرنامج فيه الكثير من المرح , حسنا؟ |
| Hepsi senin. Tüm yapman gereken arkanı dönüp, yürüyüp gitmen. | Open Subtitles | انها لك ، كل ما عليك القيام به أن تستدير وتمشي بعيداً فقط |
| Tüm yapman gereken sıkı durup AUSA Fox ile konuşmaman. | Open Subtitles | كلّ ما عليكِ فعله هو أن تنتظري ولا... تتحدثي إلى النائب العام "فوكس" |
| Tüm yapman gereken, kaynağına inip... | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو أن تذهبي إلى المصدر |
| Tüm yapman gereken arabaya binmek. | Open Subtitles | كل ماعليكِ فعله هو الصعود على المركبة |
| Tüm yapman gereken, bu 2,000'le sokağın karşısına geçmek... | Open Subtitles | ليس عليك سوى أخذ هذين الالفين عبر الشارع المقابل بالزقاق |
| Baba, Tüm yapman gereken bir rakam yazmaktı. | Open Subtitles | كل ماكان عليك فعله هو تدوين رقم واحد يا أبي |
| Tüm yapman gereken önerdikleri gibi dikkatli bir şekilde soruları cevaplayıp ve bir göz kırparak, iç çamaşırı giymeyi unutmak olacak. | Open Subtitles | إسمعي، كل ما عليكِ هو الإجابة على الأسئلة بكل حرص وعلى قدر السؤال، ومن ثم أرمي غمزة وأنسي لبس السروال التحتاني. |
| Sonra Tüm yapman gereken, kimse görmeden anahtarı cebine koymak oldu. | Open Subtitles | كل ما كان عليك فعله هو أن تضع المفتاح في جيبه بينما لم يكن هناك أحد ينظر |
| Tüm yapman gereken tek bir kelime söylemek: "Evet. | Open Subtitles | كلّ ما عليك فعله هو قول كلمة واحدة: "أجل". |